13 February 2010

YAŞLANMAYI DURDURANLAR

Araştırmaya göre yaşlanmayı durduran besin grupları şöyle sıralanıyor:

Kahvaltılık tahıl:Yulaf,kara buğday gevreği,buğday ya da pirinç gevreği
Süt Ürünleri:Soya sütü,gravyer permesan peynirleri ve yoğurt
Ekmek Çeşitleri:Kara ekmek,tahıllı ekmek,arpa,yulaf ve çavdar ekmeği
Sebze baklagiller:Brokoli,lahana,havuç,ıspanak,balkabağı,domates,tere,bezelye,
nohut,mercimek,semizotu,mısır,avakado,pırasa,soya
Tahıllar:Bulgur,esmer pirinç,basmati pirinci
Balık ve Kabuklu deniz ürünleri:Somon,alabalık,barbunya,istiridye,karides,uskumru,kalkan
Meyve ve Tatlılar:Kayısı,muz,kiraz,elma,çilek,pembe greyfurt,mango,kavun,karpuz,üzüm,dut,kuru meyveler,ceviz,badem,fındık

GÜNE ENERJİK BAŞLAMAK İÇİN

Yulaf, çikolata,buğday,bal ve pirinç.Hepsi de enerji ve güç veren besinler.İçerdikleri yüksek orandaki besinsel değerler nedeniyle cildin doğal savunma mekanızmasını güçlendirerek dış etkenlere karşı koruma sağlıyor.

Yulaf: Yulaf gevreğini sabah kahvaltıda süt veya yoğurda ilave ederek yiyin.Zengin protein,lif,vitamin(özellikle de B ve D vitaminleri)ve mineral kaynağı(100 gramında 53mg.kalsiyum,405 mg.fosfor,4,5 mg.demir ve 468 mg.potasyum bulunuyor.)olan yulaf,güç ve enerji verici özellikler içeriyor.

Cildinizi tazelemek ve kadifemsi bir yumuşaklığa kavuşturmak için haftada iki kez 2 kaşık pirinç suyu,2 damla zeytinyağı ve 2 çorba kaşığı yulaf unu karışımını sürüp 5 dakika bekleyin ve yıkayın.

Buğday: Kolesterol ve tansiyon düşürücü etkili buğday,yüksek oranda B ve E vitaminleri içeriyor.Özellikle E vitamini içeriği ile doğal bir antioksidan olarak cildi yaşlanmaktan koruyorve kırışıklıkların oluşumunu önleyerek cildin her dem genç kalmasını sağlıyor.

Gözdeki damarları koruyup, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor.Cilde pembelik veriyor.Tırnakları ve saçları güçlendiriyor.Zengin içeriği nedeniyle kozmetik ürünlerinde çok sık kullanılıyor.

Çikolata: Mutluluk hormonunu(serotonin) uyarıcı özellikler içerdiğinden çikolata vücudu ve cildi gevşetip rahatlamasını sağlıyor. Aşık olma esnasında beynin ürettiği feniletilamin adlı uyarıcı bir madde içerdiği için afrodizyak özellikler taşıyor.Stresten uzak rahat bir uyku sağlıyor.Antioksidan özellikleriyle serbest radikallere karşı savaşarak yaşlanmayı geciktiriyor.Protein kaynaklı olduğundan cildi yenileyip elastikiyetini arttırıyor.İçeriğindeki sterol adlı madde ile cilde tonik etkisi yapıyor.

Bal: Şeker,fruktoz ve glikoz içeren baldoğal bir tatlandırıcı.Ayrıca antibiyotik özelliği ile mikroplara karşı güçlü bir dezenfektan. Vitamin,mineral ve protein kaynağı olan balın yapısındaki meyve asitleri cildi arındırıyor,azot ve glüsit gibi maddeler nemlendirici özellikler içerip cildin nem dengesini düzenliyor. Manganez,magnezyum,kalsiyum ve silisyum gibi mineraller ise cildi pürüzsüz bir güzelliğe kavuşturuyor.

Pirinç: B grubu özellikle B1 ve B2 vitaminlerince zengin olan pirinçte ayrıca demir,potasyum,fosfor ve kalsiyum başta olmak üzere diğer mineraller de bulunuyor.Pirinç hücrelere ihtiyacı olan enerjiyi sağlayıp cildin yıpranmasını önlüyor,içerdiği bol potasyum ve az azot ile kan basıncı değerlerinin düzenli akışını sağlıyor.Zararlı güneş ışınlarının etkisi veya yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan cilt lekelerini yok ederek, cildin ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlıyor.

12 February 2010

BAL VE TARÇIN

Bal ve Tarçın karışımının birçok hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır.
Eski Yunan tıbbında olduğu kadar Ayurvedik tıpta da Bal,asırlarca hayati ilaç olarak kullanılmıştır.
Bugünün bilim adamları birçok hastalıkların tedavisinde Balı çok etkili bir ilaç olarak kabul etmişlerdir.
Bal hertürlü hastalıkta herhangi bir yan etkiye sebep olmaksızın kullanılabilmektedir.
Bugünün tıp ilmi,balın tatlı olmasına karşın doğru dozlarda alındığında şeker hastaları için tehlikeli olmadığını kabul etmektedir.

Kanada da yayımlanan ünlü Weekly World News dergisinin 17 OCAK 1995 tarihli sayısında batılı araştırmacılar tarafından bal ve tarçınla tedavi edilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.

YORGUNLUK
Araştırmayı yapan Dr.MİLTON, bir bardak su içerisinde ½ kaşık bal ve biraz toz tarçının hergün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde canlılığın arttığını tesbit etmiştir.

SOĞUK ALGINLIĞI
Bir kaşık ılıtılmış Bal,1/4 tatlı kaşığı toz Tarçın günde üç defa yenir.
Bu uygulama birçok kronik öksürük,soğuk algınlığı ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.

YAŞLILIK
Bal ve Tarçınla hazırlanan çay,düzenli alındığında yaşlılık harabiyetini önler.
4 kaşık bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarında içilir. Deriyi diri,taze ve yumuşak tutar, yıpranmasını durdurur.

KALP HASTALIKLARI
Bal ve Tarçınla bir karışım yap ve bunu her sabah kahvaltıda reçel veya marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur. Bu uygulama ile, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden kilometrelerce uzakta olacaklardır. Bu uygulamayı düzenli olarak yapan kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkacak ve kalp atışları kuvvetlenecektir.

KANSER
Japonya ve Avustralya da yapılan bir araştırmada ,mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur.
Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde bir kaşık bal ve bir kaşık Tarçını bir ay süreyle günde üç defa almalıdırlar.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Hergün kullanılan Bal ve Tarçın bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve vücudu bakteri ve virus saldırılarına karşı korur.

Araştırmacılara göre Bal,birçok Vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir.
Balın düzenli kullanılması, Akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve viruslerle savaşan,korpuskülleri de kuvvetlendirir.

DİŞ AĞRISI
Bir kaşık toz Tarçın ve 5 tatlı kaşığı Bal karışımı ağrıyan dişe tatbik edilir.
Ağrı kesilene kadar günde üç defa uygulanır.

HAZIMSIZLIK & GRİP
Toz Tarçın 2 kaşık bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler
İspanya da yapılan bir araştırmada bal içerisindeki bir maddenin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları gripten koruduğu saptanmıştır.

İDRAR KESESİ ENFEKSİYONLARI
İki kaşık toz Tarçın,bir tatlı kaşığı Bal, ılık su içerisinde eritilip içilir.
İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.

KOLESTEROL
İki kaşık Bal, Üç tatlı kaşığı Toz Tarçın,450 gr.demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesi 2 saat içerisinde % 10 düşecektir.
Artrit hastalarına tavsiye edilen kür de günde 3 defa kolesterol hastaları i,çin uygulanabilir.
Adı geçen dergideki bilgilere göre günlük gıda ile alınan bal bile kolesterolün düşmesine yardımcı olabilir.

MİDE AĞRILARI
Bal ve Tarçın kürlerinin ,mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.

GAZ : Hindistan ve Japonyada yapılan araştırmalar Bal ve Tarçının midedeki gazı giderdiğini göstermiştir.

SAÇ DÖKÜLMESİ
Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar için sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık bal,bir tatlı kaşığı toz Tarçın ilavesiyle elde edilen krem banyodan önce başa sürülür ve yaklaşık 15 dakika beklendikten sonra yıkanır.
5 dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.

SİVİLCELER VE DERİ
3 kısım bal, 1 kısım Tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür.Sabahleyin ılık su ile yıkanır..
Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır.
Egzama,mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki Bal ve Tarçın karışımı uygulanır

ZAYIFLAMA
Bir bardak su içerisine eşit miktarda Bal ve Tarçın konup kaynatılır.Hergün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir.
Düzenli uygulanırsa kilo verilir.

Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde ,yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel olur.

RUH HALİMİZE GÖRE BESLENME

Yediğimiz besinlerin ruh halimizi etkilediğini ve ruh durumumuza göre yenilen besinlere dikkat edilmesi gerektiğini kaç kişi biliyordu acaba?

Örneğin, sinirliyken makarna yiyip kafeinli içeceklerden uzak durmak gerekirken, endişeli zamanlarda da bol sıvı tüketmek gerekiyor

"Bezginlik: Bu duruma karşı sebze grubu yiyecekler tercih edilmeli. Yediğiniz sebzelerin çiğ olmasına dikkat edin. Yavaş yemeye özen gösterin.

Yorgunluk: Bezelye ve havuç, yorgunluğa karşı birebir. Taze sıkılmış meyve suları ve evde yapılan meyveli yoğurtlar da yararlı.

Çekingenlik: Kuru baklagiller ve fosfor açısından zengin besinler önerilir. Bulgur, mercimek ve balık türü yiyecekler de yenmeli.

Agresiflik: Yağlı tohumlar, özellikle fındık, ceviz ve fıstık yenmesi gerekir.

Keyifsizlik: Kendinizi ödüllendirin; pizza, döner, hamur, ne istiyorsanız onu yiyin.

Endişe: Vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından hafif çorba, komposto, meyve suyu içilmesi gerekli.

Hayal kırıklığı: Enginar ile kereviz bu duruma karşı oldukça etkili. Sebzeler hayal kırıklığını hafifletici etki içeriyor.

Yalnızlık: Domates, biber, patlıcan, patates yalnızlık duygusunu hafifletiyor.

Aşırı öfke: Ekmek, makarna, sebze, meyve yenmeli. Kırmızı et ve kafeinli içecekler öfkeyi tetikler.

Depresyon: Çok fazla olmamak kaydıyla çikolata yenmesi gerekir. Şekerli, sütlü tatlılar da yenebilir. Vücudun mutlaka şekerli besin alması gerekir.

Özgüven: C vitaminli yiyecekler önerilir. Yeşil biber, maydanoz, haşlanmış patates ve kuşburnu insana güven verir".

30 January 2010

Kışın kilo almama ipuçları

Kışın çevre ısısı düştüğü için vücudumuz standart sıcaklığını korumak
istiyor. Ancak vücudumuz bunu isterken metabolizma hızı yükseliyor ve enerji
açığı artıyor. Enerji açığını giderebilmek için de daha fazla enerji verecek
karbonhidrat ve yağ gruplarını istemeye başlıyor. Bunlar da daha çok kilo
alımına neden oluyor.

*Ne yapalım da kilo almayalım?

Dilem İrkin, kış aylarında hem bağışıklığımız güçlendirecek, hem de kilo
aldırmayacak tüyoları şöyle açıklıyor:

- Bağışıklık sisteminin zenginleşmesi için A, C, E vitamini, selenyum,
magnezyum, çinko alınmalıdır.
- A vitamini yumurtanın sarısı, ciğer, yeşil yapraklı sebzelerde
bulunuyor. Turunçgiller, mandalina, portakal, greyfurt gibi, yeşil yapraklı
sebzeler C vitamini içeriyor.
- C vitamini tüketirken meyve suyunu sıkıp, bir saat sürahide
bekletirseniz faydası kalmaz. Aynı şekilde yemek yaparken sebzeyi saatlerce
yıkıyor, birçok parçaya bölüp, ağzı açık pişiriyorsanız yine
vitaminkaybı olur.
- E vitamini kuru baklagil, yağ, fındık, fıstık gibi besinlerde bulunur.
E vitamini kalbi korur, antioksidan etkisiyle gıdaların bıraktığı serbest
radikaller dediğimiz bize zarar veren bileşenlerin vücuttan atılmasına
yardımcı olur.
- Selenyumun kaynağı ise deniz ürünleridir. Hayvansal gıdalarda da bol
bulunur.
- Kış aylarında D vitaminin en zengin kaynağı olan güneş ışınlarından
mahrum kalıyoruz. Bu sebeple güneşli günlerde biraz dışarı çıkmak, yürüyüş
yapmak gerekir.
- Besin olarak balık oldukça yararlıdır. Zengin bir Omega-3 kaynağıdır.
Haftada iki defa balık tüketmek iyidir. Ancak balık kızartma olarak değil,
ızgarada yağ ekleyerek tüketilmelidir.
- Çinko büyüme, gelişme, doku onarımında ve bağışıklık sistemi üzerinde
önemli bir mineraldir. Çinko süt ürünleri, et ürünleri, hayvansal gıdalar ve
bitkisel gıdalarda bulunur. Hayvansal gıda olanı ise daha zengindir.
- Magnezyum kasların gevşemesi için gereklidir. Bununla birlikte
bağışıklık sistemimiz için de gereklidir. Tam buğdaydan yapılmış makarna ve
ekmek bu açıdan önemlidir. Çünkü tam buğday ayrıştırılmamıştır ve magnezyum
için destekçidir.

*En Yüksek C Vitamini Kuşburnu Çayında*

Dilem İrkin, kış aylarında çay ya da kahveye nazaran en fazla kuşburnu
çayını tavsiye ettiklerinin altını çiziyor. Çünkü kuşburnu çayı, C vitamini
içeriği en yüksek çaylardan biridir. Ama çay tüketirken ikinci grup rezene
tercih edilebilir; çünkü rezene iyi bir gaz gidericidir. Yemekten sonra
mideyi rahatlatır. Yeşil çay günde iki ya da üç kere içilebilir. Fakat
yeşil çay konusunda şuna dikkat etmek gerekiyor: Kişinin yüksek tansiyon
problemi varsa kalp ritmini artırdığından yeşil çay bu durumu
tetikleyebiliyor. Bazı kişilerde uykusuzluk, huzursuzluk yaratabiliyor.

*Probiyotik Ürünlerin Faydası Var Mı?*

Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz 'probiyotik' ürünlerin faydalı olup
olmadığı konusu büyük merak uyandırıyor. Barsaktaki mikrobiyal dengeyi
düzenleyen yararlı bir bakterinin adı olan probiyotik'i içeren ürünlerin
bağışıklık sistemini destekleyici etkileri vardır. Günde bir porsiyon
probiyotik ürün tüketmek; süt, yoğurt, kefir gibi ya da tabletleri kullanmak
bağışıklık sisteminin desteklenmesinde etkili olmaktadır.

18 January 2010

Ne neye iyi geliyor?

MARUL Eser element Potasyum Fosfor
(Lactuca virosa) 1. Yaşamsal önem taşıyan maddeler içerir.
2. Yağ metabolizması nı düzenler.
3. Felç riskine karşı korur.
4. Yapraklarından ve kökünden yapılan çay: karaciğer, dalak ve
böbreklerin faaliyetlerini düzenler.

AHUDUDU C vitamini Potasyum Kalsiyum Demir Folikasit
(Rubus Idaeus) 1. Virüs ve bakterilere karşı korur
2. Tümör oluşumunu engeller
3. Kanı temizler,
4. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar.
5. Terletir ve İdrar söktürür.
6. Kabızlığı giderir.
7. Vücuda dinçlik verir.

AVOKADO Doymamış yağ asidi B6 vitamini E vitamini Potasyum Glutathion
(Persea americana) 1. Kalp ve Kan dolaşımı için birebir.
2. Kansere karşı koruyucu
3. Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, (en iyi antioksidanttı
r)
4. Hücrelerin yaşlanmasını geciktirir.
5. Protein bakımından zengindir.

BEYAZ KIRMIZI LAHANA C vitamini B vitamini Kalsiyum
1. Bağışıklık sistemini güçlendirir
2. Stres semptomlarıyla savaşır.

BEZELYE Protein Magnezyum
1. Kolesterol düzeyini düşürüyor
2. Bağırsak kanser riskini azaltıyor.

BROKOLİ Magnezyum A Vitamini C vitamini Potasyum
1. Kansere karşı korur
2. Kasları güçlendirir.

CEVİZ FISTIK FINDIK B vitamini E vitamini Çinko Demir
1. Sakinleştirir
2. Uyumayı sağlar
3. Stresi azaltır.

ÇİLEK C vitamini Kalsiyum Potasyum
1. Bağışıklık sistemini güçlendirir
2. Metabolizmayı harekete geçirir.

DANA ETİ Demir Protein Potasyum
1. Soğuk algınlığı
2. Öksürük
3. Gribe karşı iyileştirici

DENİZ BİTKİLERİ Omega3 yağ asidi Pantothenik asit
1. Kolesterol düzeyini düşürür
2. Kalp krizi riskini azaltır.

DOMATES Likopen Folikasit Tyrosin
1. Likopen kansere karşı korur
2. Folikasit hücre yapımını uyarır.
3. Karaciğer hastalıklarına iyi gelir.

ELMA Pektin Bioflanovoid C vitamini
1. Kolesterol düzeyini düşürür
2. Bağışıklık sistemini güçlendirir.

ENGİNAR Cynarin B vitamini C vitamini
1. Kan şekerine ve kalbi iyi gelir.
2. Cynarin Karaciğer ve Safra kesesinde biriken nikotin, alkol ve
yağın vücuttan atılımını sağlar.

ERİK Potasyum Demir B vitamini
1. Vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlar enerji verir.

ESMER BUĞDAY Lysin Lezithin
1. Beyni ve sinirleri besler
2. Öğrenmeyi güçlendirir.

FASULYE Demir Kalsiyum B vitamini C vitamini Protein
1. Kan ve hücre yapımına yardımcı oluyor.

FRENK ÜZÜMÜ C vitamini Niasin Kalsiyum
1. Sinir ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor.

GREYFURT Folikasit C vitamini
1. Kan basıncını azaltır
2. Kan yapımını artırır.

HAVUÇ A Vitamini Selenyum
1. Sperm üretimini sağlıyor
2. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruyor.

ISPANAK A Vitamini Folikasit Magnezyum E vitamini Manganez
1. Sinirleri güçlendiriyor.
2. Özellikle hamilelikte tavsiye ediliyor.

KABA ÖĞÜTÜLMÜŞ BUĞDAY B vitamini Demir Magnezyum
1. Bacak kaslarındaki krampları yok ediyor.
2. Uyku süresini azaltıyor.

KABA ÖĞÜTÜLMÜŞ ÇAVDAR Magnezyum Karbonhidrat B vitamini
1. Enerji sağlıyor
2. Stresi azaltıyor.

KAVUN Magnezyum Potasyum Kalsiyum
1. Vücuttaki su düzeyini ayarlıyor
2. İdrar oluşumunu artırıyor.

KEFİR Laktik Asit
1. laktik asit bakterileri Bağırsak enfeksiyonuna
2. Kabızlığa ve gaza iyi geliyor.

KEREVİZ Potasyum Sodyum Kalsiyum Magnezyum
1. Kabızlık
2. Mide ve Bağırsak sorunlarına karşı etkili.

KIRILMAMIŞ PİRİNÇ Protein Potasyum Kalsiyum Magnezyum
1. Mide yanması
2. Gaza karşı etkili.
3. Vücuttaki fazla suyu atıyor.

KIRMIZI ÜZÜM Phyto-östrojen Potasyum Kalsiyum
1. Yüksek tansiyona karşı iyi geliyor
2. Trombozları önlüyor

KİVİ C vitamini Karotionid Flavonoid
1. Zayıflatıyor
2. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

KUŞBURNU Likopen C vitamini E vitamini Demir
1. Soğuk algınlığı ve
2. Gribe karşı önleyici etkiye sahip.

KÜMES HAYVANLARI Protein Potasyum Magnezyum B vitamini Çinko
1. Baş ağrısı sorununa karşı etkili
2. Stresten arındırıyor.

LAHANA TURŞUSU Laktik asit B12 vitamini
1. Bakterileri ve Tümör oluşumunu önlüyor.

LİMON C vitamini Glucarate
1. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
2. Mide kanserini önlüyor.

MANGO A Vitamini B vitamini Çinko
1. Cinsel enerjiyi yükseltiyor

MANTAR Sodyum Potasyum Kalsiyum Magnezyum
1. Kasları güçlendiriyor
2. Saç ve tırnakları besliyor.

MERCİMEK Çinko Aminoasit
1. Yorgunluğu gideriyor strese karşı etkili

MISIR Çinko Magnezyum B vitamini
1. Stresle savaşıyor
2. Bağırsak kanserini önlüyor.

MUZ Potasyum B6 vitamini Serotonin Magnezyum
1. Rahatlatıyor
2. Uyumaya yardımcı oluyor.

MÜRVER Potasyum B1 vitamini C vitamini
1. Terleten ve öksürüğü azaltan etkiye sahip.
2. Kabızlığa iyi geliyor.

NAR C vitamini Demir Potasyum Alkaloit Glikozit
1. İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri de dengeler
2. Kalp sağlığını korur, kalbi kuvvetlendirir,
3. Kanser hücrelerinin de gelişmesini engeller,
4. Yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü antioksidan etkiye sahiptir,
5. Meyve kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içerir.
6. İshali keser, (şerit) bağırsak kurtlarını düşürür, Kanlı ishal de
de kullanılır,
7. İdrar söktürücü, Kan yapıcı, Enerji verici ve Tansiyon düşürücü
özelliği
8. Meyve kabuğu ekstresinin; güçlü virüs ve mikrop öldürme özelliği,
cilt üzerindeki enfeksiyon ve yaraları iyileştirici özelliği vardır,
9. Meyve kabuğu tanenlerinin antioksidan ve anti-tümör etkileri de
bilinmektedir,

PAPAYA Karotinoid Enzimler C vitamini
1. Kalp hastalıklarını önlüyor
2. Stresi azaltıyor

PATATES Mineraller C vitamini Protein Potasyum
1. Kansere karşı koruyucu
2. Vücudu toksinlerden arındırıyor.

PEYNİR Protein Sodyum Potasyum Kalsiyum
1. Kemikleri güçlendiriyor
2. Sinirleri koruyor.

PEYNİR SUYU Sodyum Potasyum Kalsiyum Laktik asit
1. Bakterileri Sindirim sistemi şikayetleri
2. Mide yanmasına karşı iyi geliyor.

PIRASA Allisin Çinko Manganez Selenyum
1. Kan basıncını düşürüyor
2. Kalbi ve damarları güçlendiriyor.

PORTAKAL B vitamini C vitamini Potasyum Kalsiyum Selenyum
1. Vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlıyor.

RAVENT Magnezyum Manganez Kalsiyum B vitamini
1. Sağlıklı kemiklerin oluşumuna katkıda bulunuyor.

REZENE C vitamini Uçucu yağlar Demir Potasyum Kalsiyum
1. Öksürüğü önlüyor
2. Vücuda oksijen alımını artırıyor.

RİNGA BALIĞI Omega3 yağ asidi Sodyum Potasyum
1. Damar sertliğini
2. Yüksek tansiyonu önlüyor.

SARIMSAK Quercetin Ajoene Allisin
1. Kansere karşı bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

SHIITAKE MANTARI Lentinan D vitamini
(Letinus edodes) 1. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
2. Kanser oluşumunu engelliyor.
3. Kanı sulandırıcı,
4. Kolesterol düşürücü,
5. Tümör küçültücü,
6. Cinsel gücü arttırıcı etkilere sahip.
7. Lentinan maddesi Japonya'da anti kanserojen ilaç olarak tescil
edilmiş.

SİYAH TURP C vitamini Kalsiyum Potasyum Demir
1. Bağışıklık sistemini
2. Kan dolaşımını güçlendiriyor.

SOM BALIĞI Omega3 yağ asidi D vitamini
1. Kemikleri güçlendiriyor
2. Meme kanseri riskini azaltıyor.

SOYA Omega6 yağ asidi E vitamini Protein E vitamini
1. Hücreleri koruyor
2. Kanser riskini azaltıyor.

SÜT Kalsiyum D Vitamini A Vitamini B2 vitamini
1. Kemik oluşumunu teşvik ediyor
2. Bağırsak kanserine karşı koruyor.

TOFU Protein Potasyum Kalsiyum Magnezyum
1. Metabolizmayı uyarıyor.
2. Kemik yoğunluğu için önemli.

TON BALIĞI Omega3 yağ asidi D vitamini Potasyum
1. İyot Kolesterol düzeyini düşürüyor
2. Sinir hücrelerini koruyor.

USKUMRU Omega3 yağ asidi D Vitamini B6 Vitamini B12 vitamini
1. İyot Kan basıncını düşürüyor
2. Moral yükselten etkiye sahip

YEŞİL-KIRMIZI BİBER Capsaicin A Vitamini C vitamini Çinko
1. Baş ağrısı
2. Migrene karşı koruyucu etkiye sahip

YOĞURT Kalsiyum Riboflavin B12 vitamini
1. Bağırsak kanserine karşı bağışıklık sistemini güç

07 January 2010

Kalp ve Damar Hastalıklarında Beslenme İlkeleri

Kalp ve damar hastalıklarında beslenmede aşağıda belirtilen esaslara uyul­malıdır :

1. Şişman hastalar normal kilosuna zayıflatılır. Arzu edilen kiloya zayıf­lamada, diyetin enerji değerinde aşın kısıtlama yapılmaz. Diyetin enerji değeri, bireyin arzu edilen ağırlıkta kalmasını sağlayacak biçimde ayarlanır.

2. Kan basıncı yüksek (hipertansiyon) olan, vücudunda şişlikler (ödem) fculunan hastalıklarda, kalp yetmezliğinde, hastalığın derecesine göre diyette tuz azaltılır. Doktorun önerilerine uyulur.

a. Kan basıncı çok yüksekse ve şişme varsa, tuz sakıncalı olmayacak şe­kilde kısıtlanır. Çok ileri durumlarda yemeklere tuz eklenmez, sodyumu düşük besinler seçilir, tuzlu ve salamura yiyecekler verilmez, tuzsuz ekmek verilir. Tuzu çok kısıtlanmış diyet uzun süre uygulanmaz. Tuzu aşırı dere­cede ve uzun süreli kısıtlamanın yararı bir yana sakıncalı olduğu anlaşılmıştır.

b. Hastanın durumuna göre, tuzun orta derecede kısıtlanması gerekiyorsa., yemekler tuzsuz ya da az tuz eklenerek hazırlanır, tuzsuz ekmek verilir. Diyette,, tuzu ileri derecede kısıtlanmış diyette yer almayan ve sodyum değeri yüksek. besinlere, sebze ve meyvelere de yer verilir. Tuzlu ve salamura yiyecekler ve­rilmez.

c. Tuzu hafif derecede kısıtlanmış diyette, yemeklere konan tuz miktarı,, hastanın durumuna göre yarıya indirilir ya da daha da azaltılır. Kuruyemişler,tuzlu ve salamura yiyecekler verilmez. Suda bırakılarak tuzu alınmış peynir ye­nebilir.

3. Kanda kolesterol düzeyini yükseltici etkisi olan doymuş yağ asitlerin­den zengin hayvansal yağlar kısıtlanır. Toplam yağ miktarı azaltılır. Diyette da­ha çok mısırözü, ayçiçeği ve pamukyağma yer verilir. Kolesterol yönünden çok zengin besinler azaltılır ya da hiç verilmez. Kan kolesterol düzeyi, yalnız koles­terolü az besinler alınarak düşürülemez. Bunun için, aşırı kısıtlama yapılmaz.. Et, süt gibi besinler diyetten çıkarılmaz. Diyetin protein değeri düşürülmez.

Diyette, tüm besin gruplarına yeterince yer verilir. Süt ve yoğurt azaltıl­maz. Bazı araştırmalar, sütün ve yoğurdun kan kolesterolünü yükseltici değil düşürücü etkisi olduğunu göstermektedir. C vitaminin de kan kolesterolünü dü­şürdüğü bulunmuştur. Bir araştırmada, protein kaynağı olarak soya fasulyesi yedirilen hastaların kan kolesterolünün üç hafta içinde önemli ölçüde düştüğü “belirlenmiştir. Temel besinlerin, beslenme yetersizliğine yol açacak şekilde azal­tılması, yararlı değil zararlı olur.

4. Saf şekerlerden, şekerlemelerden, hamur tatlılarından kaçınılır. Çay ve kahve gibi içeceklere fazla şeker konmaz. Bu içecekler aşırı alınmaz. Demi az çay ve ıhlamur gibi içecekler tercih edilir.

5. Sigara içilmez. Alkol alınmaz. Kalp – damar hastalarına alkolün iyi gel­diği söylentisi bilimsel görüşe uymamaktadır.

6. Öğün sayısı, hastamn durumuna göre artırılabilir. Günlük yiyecekler 3-5 öğüne dengeli olarak bölünür. Öğün atlanmaz, öğünlerde aşırı yemek yenmez.

7. Kolesterol, tuz, yağ ve saf şekerler azaltılarak hastanın yeterli, denge­li, düzenli ve ölçülü beslenmesi sağlanır. Durumu kötüleştirecek aşırı kısıtlama­lardan kaçınılır. Diyette her besin grubundaki temel besinlere yeterince yer verilir. Hasta, kendi beslenmesi konusunda eğitilir.

26 December 2009

Su içiminin doğru zamanlaması

Su içiminin doğru zamanlaması bedenimizin etkinliğini en üst düzeye çıkarır - Correct timing to take water will maximize its effectiveness to Human body.

2 bardak su-Two (02) glasses of water - uyandıktan sonra-After waking up -iç organları uyandırır (etkinleşmesine yardımcı olur)- Helps activate internal organs


1 bardak su-One (01) glass of water - yemeklerden 30 dakika önce-30 minutes before meal - sindirime yardımcı olur-Help digestion

1 bardak su-One (01) glass of water - banyodan önce -Before taking a bath - tansiyona yardımcı olur-Helps lower blood pressure

1 bardak su-One (01) glass of water - uykudan önce-Before sleep - kalp krizinden , inmeden korunmak için-To avoid stroke or heart attack

Rüşeym - En güçlü antioksidan ve E vitamini

Buğday tanesinin özü olan rüşeym, yüksek lifli içeriğiyle, sağlığına özen gösterenlerin favorisi.

Uzmanlar, Türkiye'de çok bilinmeyen bu besin maddesini herkesin düzenli tüketmesini öneriyor.

Buğday tanesinin çimlenmesini sağlayan embriyo bölümünü yani hayat kaynağını rüşeym oluşturuyor.

Gıda Mühendisi Volkan Akın, 'Buğdayın en değerli kısmıdır. Yağ oranı çok yüksektir, vitamin ve mineral bakımında da çok değerlidir. E vitamini bakımından da yüksek orana sahip.' dedi.

Buğday rüşeymi, tanenin öğütülme sürecinde özel ayrıştırma işlemleriyle elde ediliyor.

1 ton buğdaydan 2-3 kilo arasında rüşeym elde ediliyor.

Bu değerli madde, kanı sulandırıyor, kas gelişimini destekliyor.

İçerdiği yüksek E vitaminiyle de güçlü bir antioksidan olan buğday rüşeymi, ekmek üretiminde ve kozmetikte de değerlendiriliyor.

Süt, yoğurt ve meyve suyuna çiğ eklenebildiği gibi, yemeklerde, özellikle çorbalarda baharat yerine kullanılabiliyor.

Akın, 'Ölçü, günlük tüketim açısından bizim önerimiz 2 çay kaşığı ya da 1 tatlı kaşığı günde alınabilirse metabolizmayı rahatlatıp, hızlandıracağından ve günlük enerji miktarını karşılayacağından eminiz.' diye konuştu.

Ancak rüşeymi, çölyak hastalarının tüketmemesi gerekiyor.

Sade Ruşeym tüketmemiz için artık çoğu baharatçıda bulunuyor."

21 October 2009

Free Ebook - Natural Anti-Aging Tips

Heatlh, by Lambert Klein

Most of us would love to feel and look better. Imagine what it would be like if we were ten years younger. The truth is you can't technically turn back the years but you can make improvements in your life that will create a more youthful and energetic you. If you really want to then yes, you can change yourself enough that you and others will notice the improvements.

Kitap burada

16 September 2009

Akciğer Kanseri Riskini Azaltma Yolları

Sigara içen ama az miktarda turp tüketen kişilerde kanser riskinin arttığı belirtiliyor. Yapılan araştırmalarda; sigara içen ve turp yemeyenlerde kanser riskinin 21 kat arttığı, yiyenlerde ise 1.3 arttığı tespit edildi.

* Pişirme yöntemlerinin de akciğer kanseri riskini artırdığı anlaşıldı. Buna göre; yüksek yağlı besinlerin ve hatta sebzelerin kuyruk yağı ve domuz yağında pişirilmesi hastalığa yakalanma riskini oldukça artırıyor.

YAĞ YEMEYİN

* Kadınlarda kırmızı et tüketiminin, toplam yağ, doymuş yağ, kolesterol ve sigara öyküsünün akciğer kanserini artırdığı; sarı ve yeşil sebzelerin tüketiminin ise bu riski azalttığı gözlendi.
* Salam, sosis ve tuzlama etler yiyenlerde, bira ve sert içkiler içenlerde akciğer kanseri riskinde anlamlı artış gözlendi.
* Sebze ve meyve tüketiminin artırılmasının DNA hasarını azalttığı belirtilirken, betakarotenin akciğer kanserine karşı koruma sağlamadığı, aksine; akciğer kanseri riskini artırdığı sonucuna varıldı.
* Sigara akciğer kanseri riskini artırırken; soğan, elma ve greyfurt bu riski azaltıyor. Su teresi de akciğer kanserinden korunmada etkilidir.

LİF ALIMINI ARTIRIN

* Böğürtlen, çilek, kiraz ve üzüm; tütün dumanında bulunan kötü etkiyi yok eder.
* Araştırmalara göre; brokoli ve turpu yoğun tüketenlerde, 10 yıl içinde akciğer kanseri gelişme oranı yüzde 35 düşüyor.
* Zerdeçal yani hint safranı; antidepresan ve antioksidandır. Ohio Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma; bu bitkinin normal hücreleri koruduğunu, kanser hücrelerini öldürdüğünü, akciğer, meme, kolon ve deri kanserlerinde etkili olabileceğini gösterdi.
* Bol miktarda lif alımı (günde en az 35 gram) sağlıklı bir bağırsak ortamı sağlar, şekerin düzenlenmesinde çok etkilidir.

29 August 2009

Hangi cilt hastaligi nasil tedavi edilir?

Dermatoloji uzmani Dr. Makbule Dundar Radyo 7'nin konugu oldu. Dundar, egzama, deri enfeksiyonlari, zona hakkinda ayrintili bilgiler verdi.

Istanbul'da 104.6 frekansiyla yayin yapan Radyo7'nin sevilen programcilarindan Eda Çelebi'nin hazirlayip sundugu Edayla Gun Ortasi programinin bugunku konugu dermatoloji uzmani uzman Doktor Makbule Dundar oldu. Makbule Dundar cilt hastaliklari hakkinda merak edilenleri anlatti.

EDA: En yaygin cilt hastaliklari arasinda oldugu bilinen EGZAMA onemli bir hastalik midir?

Makbule Dundar: Cilt hastaliklari arasinda en sik gorunen hastalik oldugunu soyleyebiliriz. Egzama, genellikle dis faktorlerden sayabilecegimiz su, sabun, farkli kimyasallarin deriye temasi sonucu meydana gelen bir hastaliktir. Bu sebeple cok sik karsilasilan bir rahatsizliktir. Cildin asiri kuru olmasi bile egzama belirtisi sayilabilmektedir. ozellikle yaz aylarinda deniz ve havuzlarda klorlu sulardan, korunabilmek icin cildimize uygun, kaliteli nemlendirici kullanilmasi oldukca onemlidir. Dustan sonra vucudun yeteri kadar nemlendirilmemesi sonucunda en ust tabaka da bulunan koruyucu derimiz tamamen islevini kaybeder. Kuruluk egzamasi ozellikle yaz aylarinda ortaya cikmakta.

EDA: Bu hastalik daha sik bayanlarda mi, erkeklerde mi gorulur? Risk altinda sayilabilecek her hangi bir gurup oldugunu soyleyebilir miyiz?

Makbule Dundar: Risk altinda olan bir tarafin oldugunu soyleyemeyiz. Hem bayanlar, hem erkeklerde gorulebilen bir hastaliktir. Ancak bircok egzama formu goruldugu icin ozellikle cocuklarda dikkat edilmesi gerekir. Bu konuda cocuklarin ciltlerinin de guzel nemlendirilmis olmasi buyuk onem tasimakta. Egzamanin bircok turleri oldugu bilinmektedir. Mesela Atopik Egzama cocuklarda daha sik gorulur ve bebeklikten baslayip ergenlik yasina kadar devam eden bir rahatsizliktir. Bebeklerin hemen hemen tumunde gorunen Atopik Egzama cagimizin hastaliklari arasinda yer alir ve genelde iyi temizlenmeyip, nemlendirilmeyen bebeklerde kendini gosterir. Siradan sampuan ve kremler bazen yeterli olmamakta, en dista bulunan koruyucu tabakayi yok etmektedirler. Bebekler icin gelistirilen ozel urunleri tercih etmek olusabilecek hastaliklarin onune gecmesi adina dogru bir karardir.

EDA: Belirtileri nelerdir?

Makbule Dundar: Bebekler de atopik egzama, genellikle kuruluk ve kasintiyla kendini gosterir. Ilk aylarda diz, dirsek gibi bolgelerde kirmizi, hafif kabuklu plaklarla ortaya cikar. Ilerleyen zamanlar da yani 1-2 yas icerisinde bu egzama plaklari yer degistirerek diz ve dirsegin ic kesimlerine yerlesir. Iyi ve dogru bakilmadigi takdirde ise nadir de olsa vucudun diger yerlerine bulasabilir. ozellikle bebeklerde gidi bolgesinde ve ense kisminda fark edilebilinir.

Seboreik egzama ise bebeklerde ve yetiskinlerde gorulur.Halk arasinda âkonakâ olarak bilinen, tipta âseboleâ olarak adlandirilan bir kabuk sac diplerinde olabilir.

Seboroit dermatit egzama gurubu daha cok psikolojik nedenlerle olup, sac diplerinde,kaslarda kabuklanma,kizariklik ;govde ve gogus arasinda egzama plaklariyla kendini gosterebilir.Genetik yatkinlikla olabilecegi gibi asiri streste bu hastaligin tetikleyicilerindendir.

EDA: Egzamanin tedavi sekli var midir?

Makbule Dundar: Egzamanin tipine gore tedavi sekli de degismekte.Mesela seboroik egzamayi bir cesit mantarin tetikledigi dusunulmekte ve bu yuzden hastaya mantar tedavisi uygulanabilmektedir.Genellikle uzun sureli tedavilerdir.ozellikle destek, nemlendirici urunleri uzun sureli kullanmak gerekiyor.Akut alevlenme donemlerinde ise daha cok kortizonlu kremler , yeni gelistirilen kremler fayda saglayacaktir.Degisik tedavi yontemleri uygulanabilmektedir.

EDA: Deri enfeksiyondan nasil korunur?

Makbule Dundar: Gecirilen bazi hastaliklar cilt enfeksiyonlarini tetikleyebilir.Bu hastaliklarin basinda ise diyabet gelir.Kiside diyabet,seker hastaligi varsa cildini cok iyi kontrol etmeli.Ayak bakimi seker hastalarinda oldukca onemlidir.En ufak bir kesik,siyriktan bile mikrop kapilabilir.Diyabetli hastalarda vucut sistemi bu tur hastaliklara daha yatkin oldugu icin onem iki katina cikmaktadir.ozellikle ayak bakimlari buyuk onem tasimaktadir.Bunun disinda cilt enfeksiyonu denilen mantarlarla yaz aylarinda cok sik karsilasabiliriz.Ayaklarin iyi kurulanmasi cok onemlidir.

EDA: Emzirmeden kaynaklanan sorunlarin onune gecilebilir mi?

Makbule Dundar: Emzirme donemlerinde bayanlarda sikca gorulen bir rahatsizliktir meme basi egzamasi.Bunun icin de ozel formullu karisimlar ve koruyucu tabaka olusturan bariyer kremler onerilebilir.Meme basi egzamasi olan bayanlarin mutlaka bir uzman tarafindan tedavi olmasi gerekmekte.cunku olusan catlaklardan enfeksiyon kapilma olasiligi oldukca fazladir.Kremler kullanildiktan sonra bebegi emzirme konusunda bir tereddut yasanmasi gerekmektedir.Krem uygulanan bolge temizlendikten sonra rahatlikla emzirilebilir.

EDA: Cildinde izler bulunan ve ayaklarinda yara, kasinti olan kisiler neler yapabilir?

Makbule Dundar: Mantari cok cesitlere ayirabilmek mumkundur. Mantar enfeksiyonuna karsi kisi cok hassas bir bunyeye sahipse bu gibi sikayetler gorulebilir. Ben boyle durumlarda daha cok agizdan tedaviyi oneririm. Uzun sureli kullanilan mantar ****larikalici cozum olabilir. ozellikle ayak mantarinin tedavisi uzun sureli olmakta. Kullanilan ****lar bir hafta da etkisini gosterse de birakildigi taktirde tekrara sebebiyet verebiliyor. Bir ay duzenli kullanildigi taktirde sikayetler ortadan kalkacaktir.

EDA: Halk arasinda ZONA olarak bilinen rahatsizlik tehlikeli midir?

Makbule Dundar: Atlatmasi zor bir hastaliktir.Gunumuzde antiviral ****larla cok daha kolay kontrol altina alinabiliyor.Erken tani oldukca onemlidir .cocuklugumuzda gecirdigimiz su cicegi hastaliginin virusunden kaynaklanan bir hastaliktir.Su cicegi virusu bu hastaligi geciren herkesin deri altinda uyku halinde kalir.Vucudun direncinin kirildigi donemlerde,asiri stres,iyi beslenememe,agir hastalik gibi etkenlerle bu virus canlanir.Sinir ucundan kaynaklandigi icin oldukca agrili bir hastaliktir.Bolgesel bir hastalik olan zonayi kisiler tam olarak bilemediklerinden yanlis tedaviye yonelmekte ve bu da hastaligi zorlastirmaktadir.Kirmizi dokuntuyle baslayan bu hastalik zamanla su toplamakta ve buyuk dokuntulere sebebiyet vermektedir.Kisi hastaliktan uc gun sonra tedaviye baslarsa bir haftada duzelebilmekte iken bu sure uzadiginda agrisi ve suresi artis gostermektedir.Genellikle vucut direncine bagli olarak yasli kisilerde daha sik gorulen bir hastalik olmasina ragmen bazen cocuklarda da gorulebilmektedir.%90 uzerinde bulasici degildir ama nadir de olsa su cicegi olarak bulasabilir.Tekrarlama genel olarak gorulmez.En riskli olan bolge ise goz sinirinin tutulmasiyla gozdur.Dogru tedavi edilmezse korluge kadar gidilebilir.Goz kapagi ve cevresinde kizariklik,agri,ici su dolu kabarcik gibi belirtileri vardir.Cilt ve goz doktor tedavisi buyuk onem tasir.

EDA: Beyaz beyaz olusan ve TERME adi verilen kabarciklar icin ne yapilabilir?

Makbule Dundar: Bir egzama cesididir.Daha once de onerdigim gibi kortizonlu karisimla bir hafta on gun icinde iyilesebilecek bir hastaliktir.

EDA: MF hastaliginda nelere dikkat edilmeli?

Makbule Dundar: Belirtileri egzama ile benzerlik gosteren bir hastaliktir.Eger vucutta egzama plaklari 6 ay gibi uzun surede gitmiyorsa ve izler kullanilan kremlere ragmen kaybolmuyorsa,hastadan alinacak ufak bir parcayla tetkik yapilir.Kanser grubundan bir hastalik oldugunu soyleyebiliriz.Ilk asamada tedavisi kolaydir.Yuksek kortizonlu kremlerle veya gunes isigiyla takip edilir.Ileri asamada ise fazla gunes isiginin oldugu ozel kabinlerde takip yapilir.cok ileri MF'lerde ise onkolog yardimiyla hasta tedavi sureci devam eder.Kontrol altina alinmazsa olumle sonuclanabilecek bir hastaliktir.

EDA: Varisle ilgili nasil bir tedavi onerirsiniz?

Makbule Dundar: Varisli kisilerde oncelikle hangi asamada olundugu ogrenilmeli.cok fazla varisi olan kisiler ayakta kalmamaya ozen gostermeli, varis coraplari kullanilmali.Ayrica bitkisel ****lar ve uygulanacak lazer tedavisiyle basarili sonuclar alinacaktir.Topuklu ayakkabi giymek bayanlarda varisi tetikleyecektir.

EDA: Sedef hastaligi sik rastlanan bir hastalik midir?

Makbule Dundar: Evet sedef hastaligi siklikla karsilastigimiz bir hastaliktir.Genellikle ailevi yatkinligin one ciktigi bir durum vardir.Yogun stres donemlerinde ortaya cikabilir.Kirmizi bir zemin uzerinde beyaz kabuklarla olan bir hastaliktir.Kucuk bir alanda yer aliyorsa lokal tedaviyle iyilesebilir.Daha genis alanlarda ise agizdan kullanilan ****lar agirlik kazanir.

EDA: Sivilce tedavi yontemi olarak yuz kazitma durumunu nasil degerlendiriyorsunuz?

Makbule Dundar: Peeling dedigimiz bu yontemi bizler daha cok kalici izlerin bulundugu ciltlerde tercih ediyoruz.Kirisiklarda,gunes lekelerinde,hamilelikle ortaya cikan catlaklarda da lazer yontemine basvurdugumuz oluyor.

12 August 2009

KEKİK VE FAYDALARI

Kekik dostumuzla yakından tanışıyorsunuzdur. Yüzyıllardır süre gelen bir gelenek gibidir kekik kullanmak. Aromatik yapıları biz insanları hep çekmiştir. Kekik uçucu yağının halk arasında kullanımı baya yagındır. Kekik suyu kullanımı (aslen bu su kekiğin yağ altı suyudur.) bu senelerde daha da artmıştır. Özellikle bayanlar kilolarını muhafaza etmek biraz daha zayıflamak amaçlı kullanmaktadırlar.

Doğanın şifalı elinin her zaman üstümüzde olduğunun küçük bir göstergesi kekik. Hangimizin mutfağına girmemiştir, salatalarımıza yemeklerimize aramasıyla hoşluk katmamıştır. Eminim herkesin mutfağında ufakta olsa bir yeri vardır. Özellikle et yemeklerinde, sebzelerden de kabak yemeğine ne de güzel yakışır. Salata sosuna karıştırılan bir tutam kekik damağımızda ne de hoş bir tat bırakır. (Laf aramızda ben bayılırım kekikli salataya.)

kekik sıcak bir bitkidir doğasıyla. Hepimizin içine aramosını yayar.Yapısı gereği de güneşi ve sıcağı seven bir bitkidir. Sıcak topraklarda yetişir. Bodur bir bitkidir. Türkiye'nin her yerinde yetişebilen bir bitkidir. Her yörenin kekiği farklı yapıdadır. İçeriğindeki kimyasal maddelerin oranı yetişme yerine göre değişmektedir ama genel özellikler aynıdır.

Kekik çok rahat bulunabilen bir bitkidir.Ormana çıktığınızda toplayabileceğiniz, pazardan yaş halde alıp kurutabilir ya da marketlerden kurutulmşunu alabilirsiniz.Evinizde saksınızda bile yetiştirebilirsiniz.:)

Elimizin altındaki dostumuzun faydaları nelermiş dediğinizi duyar gibi oldum;) hemen yazıyorum...

Yazacaklarımı bizzat uyguladım,iyi geliyor tavsiye edilir;)

Çayının yapımı çok kolay ve ferahlatıcı bir etkisi var, sinirleri yatıştırıcı, mideyi rahatlıcıdır. Boğaz tahrişi, öksürük, gribal enfeksiyonlarda kullanılmasını tavsiye ederim.

Sabahları bir bardak kekik çayını içtiğinizde vücudunuzda iyi ve güzel şeylerin harekete geçtiğini hissedeceksiniz. Özellikle soğuk havalarda şifa niyetine hasta olmasanızda için bence.

Gargara biçiminde de kullanabilirsiniz kekiği. Bronşit ve öksüreğe iyi gelir. Ağız yaralarını geçirmeye birebirdir. Mutlaka deneyin faydası olacaktır. İster çay gibi için, ister gargara yapın. Günde iki üç bardak içimi yarayı iyileştirir. Ders çalışanlara tavsiye, zekanızı açmak için kekik kullanabilirsiniz. Çayını normal demleme şeklinde yaparsanız daha güzel olur.

Alkol bağımlılığına karşıda kullanımı vardır. sara hastalığında kullanılabilinir.

Kekik romatizmal ağrılara da iyi gelir. zayıf ve solgun Çocukara kekik banyosu yaptırılabilir, yetişkinlerde banyosunu yapabilirler.

UYARILAR : Kekik Çayı, içerisindeki en etkili madde olan eterli uçucu yağın (Thymol) yitirilmemesi için hiçbir zaman kaynatılmaz! Hamilelerin (Düşükleri kolaylaştırır ve bebeğin rahimden çıkmasını çabuklaştırır.) kullanmaması tavsiye edilir. Önerilen dozlar aşılmadığında, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Fakat kekik yağının içten kullanımında aşırılığa kaçılması, tiroid bezinin işlevini arttırabilir. Bu nedenle guatr hastalarının kekik yağını kullanmaması tavsiye edilmektedir. Kekik çayı içimi ise böyle bir duruma yol açmaz.


Kullanım biçimleri:

Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı kurutulup, ince kıyılmış kekik,orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapatılarak 8-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak yeni demlenmiş olarak, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir.

Kekik Banyosu: 70-100 gr kurutulmuş kekik bir tülbentin içine gevşekçe bağlanarak 2-3 litre soğuk suya eklenir. Kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra (kaynatılmaz), üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirilir. Tülbentteki posa iyice sıkıldıktan sonra sıcak banyo suyuna (Küvet) eklenir. Banyo suyu sıcaklığı 37-38 derece arasında olmalıdır ve banyo süresi 15-20 dakikayı aşmamalıdır. Bu süre boyunca küvet içerisinde oturularak yapılan banyodan sonra üşütülmemeli ve bir bornoza sarılınarak yatakta bir süre dinlenilmelidir.

Kekik Tentürü : Öğlen güneşinde toplanmış ve ince kıyılmış çiçekli dallar, gevşekçe, bir şişenin boğazına kadar doldurulur, üstüne konyak veya 35-40 derecelik etil alkol, bitkilerin üstüne çıkana kadar eklenir.14 gün boyunca, arada bir çalkalanarak, güneşli ve sıcak bir ortamda bekletilir, sonra tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli şişelerde, serin bir ortamda saklanmalıdır.

Bitki yastığı: Öğlen güneşinde toplanıp kurutulmuş çiçekli dallar, ince kıyılarak keten bezinden yapılmış bir yastığa doldurulur ve ağzı dikilir.yatmadan önce sıcak, kuru hava ile (Örnek : Kaloriferin üzerinde veya saç kurutma makinası kullanılabilir) ısıtılır ve hasta organın üstüne koyulur.

Kekik Yağı: Aynı tentür işlemi gibidir, konyak yerine, sızma zeytinyağı kullanılır. Bir şişenin içine doldurulan çiçeklerin üstüne sızma zeytin yağı eklenerek, 10 gün güneşte bekletilir ve kullanılacak kadarı süzülür.

Karışım: Öksürüğe karşı, 2 ölçü kekik, 1 ölçü sinirliot, 1 ölçü ezilmiş anason iyice karıştırılır. Bir tatlı kaşığı bitki "Çay Hazırlamak" başlığı altında belirtildiği şekilde demlenir ve balla tatlandırılarak, küçük yudumlarla içilir.

11 August 2009

SELENYUM

Genel :

Selenyum temel bir mikromineraldir.

Se sembolü ile ifade edilir.

Yararlarinin pek çogunda, olusmasinda katkida bulundugu glutathione peroxidase enziminin etkisi vardir.

Faydalari :

Deri - saç :

Selenyum ( günde 200 mcg, 10 mg E Vitamini ile birlikte 6 - 12 hafta ) alindiginda glutathione peroxidase seviyesi düsük kisilerde akne nin iyilesmesinde yararli olur.

Selenyum, selenyum sülfür formunda sampuanlarda kullanildiginda haftada iki kez yikandiginda dandruff(kepeklenme ) hastaligina etkin bir sekilde karsi koyar.

Selenyum dermatitis in bazi formlarina karsi koyar.

Selenyum atopik egzema nin iyilesmesinde faydalidir. glutathione peroxidase seviyeleri çok düsük bir çok çocuk, atopik egzemadan etkilenirler. Selenyum, glutathione peroxidase seviyelerini arttirmada yardimci olur.

Selenyum saç performansini gelistirir.

Selenyum glutathione peroxidase enzimini aktive ederek psoriasis i iyilestirir.

Selenyum, losyon olarak tatbik edildiginde seboreyi iyilestirir.

Selenyum saglikli bir deri gelistirir.

Selenyum, losyon olarak tatbik edildiginde günes yaniklarini önlemede yardimci olur.

Selenyum, losyon olarak tatbik edildiginde tinea versicolor iönlemede yardimci olur.

Gözler/Görme :

Selenyum ( günde 200 mcg veya daha fazla ) yaslanmayla ilgili macular degeneration u önleme ve iyilestirmede yardimci olur.

Selenyum katarakti önlemede yardimci olur. Bu, antioksidan özelligi dolayisiyla, göz lenslerini katarakttan koruyan glutathione peroxidase üretimindeki rolü nedeniyle olur.

Katarakttan etkilenmis göz merceklerindeki selenyum seviyeleri, katarakttan etkilenmemis gözlerdeki selenyum seviyesinin sadece % 15 i kadardir.

Selenyum, göz kurulugunun iyilestirilmesinde yararlidir.

Selenyum, gözlerin genel sagligini gelistirir.

Selenyum, glaucoma nin tedavisinde yararlidir.

Selenyum, miyop un tedavisinde yararlidir.

Immün sistem :

Iltihaplanmalar :

Selenyum iltihaplanmayi azaltir.

Immün sistem hücreleri :

Selenyum lenf bezlerinde konsantre olur.

Selenyum lenfositlerin fonksiyonunu arttirir.

Selenyum daha çok antibody üretimi için, B - lenfositlerini uyarir.

Selenyum NK lenfositleri aktive eder.

Selenyum T lenfositlerinin, defans cevabini gelistirir.

Selenyum fagositlerin hareketlerini uyarir.

Selenyum dalakta konsantre olur.

Selenyum ( günde 200 mcg ) timus bezini büyütür ve fonksiyonlarini arttirir.

Selenyum ( günde 200 mcg ) tüm akyuvar çesitlerinin gelismelerini ve fonksiyonlarini uyarir.

Kanser :

Selenyum fagositler ve NK lenfositleri aktive ederek bir çok kanser formunun gelisme risklerini azaltir. Vücut, kanser hücrelerine daha fazla selenyum koyarak kansere karsi koyar. Kanlarindaki selenyum seviyeleri düsük insanlarin kansere yakalanma riski daha fazladir.

Toksik elementlerin kansorejen etkilerinden korunmak için günde 200 mcg selenyum tavsiye edilir.

Selenyum basal cell kanseri ni önlemede yardimci olur.

Selenyum mesane kanseri riskini azaltir.

Selenyum gögüskanseri riskini % 70 azaltir ve iyilestirmede de yardimci olur. Gögüs kanseri hastalarinda anjio genesiz prosesini engeller ve kanser hücrelerinde vascular endothelial growth factor ün aktivasyonunu (üretimini) engeller.

Selenyum serviks dysplasia ni önlemede yardimci olur.

Selenyum cervix kanseri riskini azaltir. Yüksek diyetsel selenyum alan yerlerde, en düsük cervix kanserine rastlanir.

Selenyum barsak kanseri riskini % 47 - 58 azaltir.

Selenyum yemek borusu kanseri ni önlemede yardimci olur.

Selenyumun sodyum selenit formu lösemi yi önleme ve iyilestirmede yardimci olur.

Karaciger kanseri hastalari, genellik düsük serum selenyum seviyesi gösterirler. Takviye selenyum karaciger kanseri tedavisinde yararlidir. Ayrica hepatit - B ve hepatit - C nin, karaciger kanserini ilerletme yetenegini engeller.

Selenyum akciger kanserini önlemede yardimci olur. Günlük 200 mcg selenyum, akciger kanseri riskini % 46 azaltir.

Selenyumun özellikle selenoMethionineformu melanoma yi önleme ve iyilestirmede yardimci olur.

Selenyum yumurtalik kanseri ni önlemede yardimci olur.
Selenyum pancreatic canseri önlemede yardimci olur.

Selenyumun özellikle L - selenoMethionineformu prostat kanserini önlemede yardimci olur.

Günlük 200 mcg selenyum prostat kanseri riskini % 63 azaltir. Ayrica prostat kanser hücrelerinin apoptosis ( programlanmis ölüm ) prosesini uyarir.

Selenyum deri kanseri ni önlemede yardimci olur.

Selenyum squamous cell carcinomayi önlemede yardimci olur. Bu hastalarda selenyum seviyeleri, saglikli insanlara oranla oldukça düsüktür.

Optimal selenyum alimi, deri kanseri ni önlemede yardimci olur.

Selenyum uterus kanserr iskini azaltir. Yüksek diyetsel selenyum alan yerlerde, en düsük uterus kanserine rastlanir.

Selenyum bir anti - kanser ilaçolan doxorubicin in etkinligini azaltmadan onun toksik etkilerini önemli derecede azaltir.

Günlük 250 mcg selenyum bir çok kanser türünü engeller.

Selenyum polinükleer aromatik hidrokarbonlar in karacigerde kansere sebebiyet veren maddeler olusturma yeteneklerini engeller.

Patojenler :

Selenyum lenfositleri ve NK lenfositleri, antijenlere karsi aktive etme ve antijen immün cevabi yeteneklerini uyarir.

Selenyum, bakteriyel ve viral rahatsizliklari önlemede yardimci olur.

Selenyum ( günde 200 mcg ) özellikle lipoik asit ve deve dikeni ile birlikte kullanildiginda hepatit Cnin tedavisinde faydali olur.

Selenyum eksikligi, vücudu, virüslerden enfeksiyon kapmaya karsi hassas yapar.

Selenyum, coxsackie B4 Virusünün kalbe hasar verme yetenegini engeller.

Selenyum, hepatit Benfeksiyonunu engellemege yardim eder ve karaciger kanseri olusturma yetenegini engeller.

Selenyum, influenza( grip ) virüslerinin daha öldürücü sekillere mutationunu engeller.

Selenyum, retroviruselerin kopyalanmasini engeller.

Selenyum bir kisim AIDS semptomlarini iyilestirir.

HIV virüsü ile enfekte olmus insanlarda, plazma selenyum seviyesinde ilerleyen bir azalma görülür.

Selenyum takviyesi AIDS in ilerlemesini geciktirir.

Selenyum takviyesi AIDS hastalarindagörülen firsatçi enfeksiyonlari azaltir.

Selenyum herpes virüsünün kopyalanmasini engeller.

Selenyum trypanosoma cruzi enfeksiyonuna yakalanmis hastalarda trypanosoma cruzi seviyelerini azaltir ve hayatta kalma sürelerini uzatir.

Oto immün sistem :

Selenyum otoimmün sistemi hastaliklarinin tedavisinde ve önlenmesinde faydalidir.

tiroid bezlerindeki iltihaplanma (thyroiditis) da buna dahildir.

Iskelet kas sistemi :

Selenyum bazi kas agrilarini iyilestirmede yardimci olur.

Selenyum (günde 1000 IU E vitaminiyle birlikte 300 mg selenyum) muscular dystrophy yi iyilestirir.

Selenyum, anektodal raporlara göre osteoartrit i iyilestirebilir.

Selenyum rheumatoid arterit i iyilestirir. Ã ogu rheumatoid arterit hastasi düsük selenyum seviyelerine sahiptir.

Kalp dolasim sistemi :

Selenyum, angina ile ilgili gögüs agrilarini iyilestirir. Eksikliginde angina olusabilir.

Selenyum, atherosclerosisi önlemeye yardimci olur.

Selenyum, prostacyclin I2 ürertimini kolaylastirarak anormal kan pihtilasmalarini önlemede yardimci olur.

Selenyum eksikligi cardiomyopathy ye sebep olur.

Selenyum bir çok kardiyovasküler rahatsizligi önlemede yardimci olur.

Selenyum kalp hastaliklarina karsi koruma saglar.

Selenyum kalp krizlerini önlemede yardimci olabilir.

Selenyum ( günde 50 mcg ), kalp krizi geçirmis kisilerde, daha ileri seviyelerde öldürücü olabilecek kalp krizlerini önlemede siddetle tavsiye edilir.

Selenyum ( günde 50 ), prostaglandin üretimini etkileyerek ve kan basinci yükselmesinde

kadmiyumu engelleyerek hipertansiyon hastalarinda kan basincini azaltir.

Selenyum eksikliginin direk neticesi olarak keshan hastaligi olusabilir. Günde 55 mcg selenyum tavsiye edilir. Hamilelikte 60 mcg, süt enzirme döneminde 70 mcg verilebilir.

Selenyum felç i önler.

Metabolizma :

Selenyum bir içsel antioksidan enzim olan glutathione peroxidase in temel bir komponenti olmasi dolayisiyla antioksidan özelliklere sahiptir.

Yine ayni sebeplerle hidroksilserbest radikallerinin aktivasyonunu yok eder.

Cirrhosis hastalari, genelde düsük serum selenyumu seviyeleri gösterirler ve alinan takviye selenyum Cirrhosis hastalarinin karaciger fonksiyonlarini gelistirir.

Selenyum karaciger ve böbreklerde thyroxine in triiodothyronine e dönüsmesini katalizleyen 5' - deiodinase (Type I) enziminde bir kofaktör rolü oynayarak euthyroid hastalik sendromu nu yilestirir.

Selenyum eksikliginde yorgunluk meydana gelebilir. Takviye alinacak selenyum koenzim Q10

üretimindeki rolü dolayisiyla yorgunluk sendromunun bazi durumlarinda iyilesmeler saglar.

Selenyum hipotroidizm tedavisinde faydalidir. Selenyum, thyroxine(T4) ün triiodothyronine(T3) e dönüsmesinde rol oynar.

Selenyum diabetes mellitus hastalarinda yükselmis kan sekerini düsürmede yardimci olur.

Selenyum, karacigeri iyi halde tutmaya yardimci olur ve fonksiyonlarini gelistirir.

Selenyum (günde en az 100 mcg), thyroiditis i iyilestirme ve önlemede yardimci olur.

Sindirim sistemi :

Crohn hastaligi çeken kisilerde genellik anormal düsük seviyelerde selenyum bulunur.

Selenyum, pankreasin uygun fonksiyon yapmasi için gereklidir.

Kronik pancreatitis hastalarinda düsük kan selenyum seviyeleri bulunur. Takviye selenyum önlemede ve iyilestirmede yardimci olur.

Sinir sistemi :

Selenyum eksikliginde agresiflik meydana gelebilir.

Deniz ürünleri*, susam, mantar, lahana,brokoli* ,tavuk,et,balýk , karaciðer,sogan,sarmýsak * ve kabakta bulunur.

Hayat kurtaran 16 ipucu

Londra'daki Kine College Hastanesi Yaslanma Bilimi Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, vücudumuzun bize hayatimizi kurtaracak tam 16 ipucu verdiğini ortaya koydu.

Sağlıklı yasam konusunda birçok araştırmaya imzasını atan; Londra'daki Kine College Hastanesi Gerontoloji (yaslanma bilimi) Enstitüsü'nde araştırmalarını yürüten Prof. Dr. Robert Bale, "Sadece parmaklarınızın uzunluğu bile sizin sağlığınız hakkında kayda değer bilgi sahibi olmamızı sağlıyor aslında. Siz de vücudunuzla ilgili önemli detaylara; dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz " diyor ve ekliyor: "Vücudunuz; siz fark etmeden sağlığınızla ilgili en önemli ipuçlarını veriyor."

Prof. Bale'ye göre, tırnaktan gözlere, doğum kilosundan avuç içine kadar vücuttaki her şey birer gösterge. O halde bir test yaparak ne kadar sağlıklı olduğumuzu anlamak mümkün. Bale'nin " İste hayatinizi kurtaracak 16 ipucu" dediği test söyle:

1.Tırnaklar
Tırnaklarınıza dikkatle bakin. Eğer hafif mavilik yâda; morluk görürseniz bu bir
kalp hastalığıyla karsı karsıya olduğunuz anlamına gelebilir. Tırnaklarınızın aşırı kalın olması ya da üstlerinde tümsekler olması da nefes alma hatta akciğer sorunlarıyla karsı karsıya olduğunuzu gösterebilir.

2. Nefeslerinizi Sayın
Eğer dakikada 15 kez ve daha altında nefes alıp veriyorsanız sağlıklı ciğerlere sahipsiniz demek... Eğer 25 kez nefes alıp veriyorsanız o zaman sağlığınıza dikkat etmelisiniz.

3. Gözler
Aynada gözlerinizden birine bakin. İris'in etrafında beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yüksek anlamına geliyor. Bu ayni şekilde yaklaşan kalp sorunlarının da en büyük habercisi.

4. Avuç içinize bakin
Avuç içlerinize dikkatle bakin. Eğer kırmızı ve lekelilerse karaciğerinizde sorun var demek.

5. Hafıza kontrolü
Bir tepsinin üstüne rasgele 10 eşya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakin. Kaç tanesini hatırlayabildiniz? İyi bir hafızanızın olması Alzheimer'le karsılaşma riskinizin daha az olacağı anlamına geliyor.

6. Kas kontrolü
Sırt üstü yatın. Bacaklarınız dümdüz olsun. Bir bacağınızı havaya kaldırın. Bir kişinin ayağınıza bastırmasını isteyin. Eğer bacağınız yere düşüyorsa, kaslarınız da bir zayıflık olduğu anlamına geliyor.

7. Görünüş
Gözünüzün hemen altında elmacık kemiğiniz üzerine bir cetvel yerleştirin. Sonra cetvelin üstüne bir kredi kartı yerleştirin kartı en rahat okuduğunuz uzaklığı ölçün.
Ne kadar yakına gelirse gelsin kartı rahat okuyabiliyorsanız göz sağlığınızın iyi olduğu anlamına geliyor.

8. Tiroit misiniz?
Kollarınızı yere paralel olarak tam karsınızda birleye uzanıyormuş gibi uzatın. Ellerinize dikkat edin. Eğer elleriniz bu pozisyonda titriyorsa o zaman tiroit olma riskiniz çok.

9. Düz yürümek
Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat yürüyebiliyorsanız, vücudunuzun koordinasyonu iyi isliyor demektir.

10. Doğum kilonuz
Annenize kaç kilo doğduğunuzu sorun. 3 kilonun altında doğmuşsanız kalp sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.

11. Beliniz kalın mı?
Vücut sekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yasama riskiniz daha fazla.

12. Tuvalet sıklığı
Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık tuvalete gitmektir.

13. Nabız kontrolü
Nabzınız ne kadar yavaş atıyorsa o kadar uzun yasayacaksınız demektir. Yani nabzınız 70'in altındaysa sağlıklısınız anlamına geliyor.

14.Dişlerinizi fırçalayın
Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede demektir.

15. Parmak uzunluğu
İşaret ve yüzük parmakları ayni uzunlukta olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha fazla.

16. Ayak Bilekleri
Bas parmağınızla ayak bileğinizin arka kısmına bastırın. Eğer bastırdığınız noktada çok fazla çukurluk oluşuyorsa, o zaman kalp, akciğer, böbrek sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.

Kaynak : Mynet.com

08 August 2009

Nasıl sindiriyoruz? - Animasyon video

Baş ağrılarına karşı

1- Meyve sebzeler

Çörek otu ekmekle yenirse baş ağrısını dindirir. Badem, haşhaş tohumu,
nane, biberiye, çikolata, elma yemek baş ağrısına iyi gelir. Karabiber
tarçınla içilirse baş ağrısını giderir.

Tere tohumu müzmin baş ağrısına iyi gelir.

Kavun, karpuz baş ağrısını giderir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

Nane, limon, toz karanfil ve iki çay kaşığı sirkeyi 5 dakika kaynatıp
balla tatlandırarak iki-üç bardak içmek, çörek otunu, toz karanfili
enfiye gibi koklamak, tuzlu veya sirkeli patatesi veya salatalığı
ikiye bölerek alna koymak, çörek otunun dumanının tütsüsünü koklamak,
kavrulmuş kahveyi koklamak, kabak suyunu burna çekmek, soğan ezmesine
sirke ilave ederek alna koymak, taze marul sirkeyle yemek, haşlanmış
nohut yemek, limonu kahve karışımıyla yemek, limon kabuğu tozunu balla
yemek, burna 2-3 damla soğan suyu damlatmak, kulağa acı badem yağı
damlatmak, servi kozalağı çayını gül suyuyla karıştırarak başa
sürmek, baş ağrılarına iyi gelir.

2- Çaylar

Oğul otu çayı, zencefil çayı, şahtere çayı, karabaş otu çayı, papatya
çayı, yavşan otu çayı içmek baş ağrısına iyi gelir.

200 gr. üzerlik tohumu 5 kilo üzüm şırasıyla 1,5 kilo kalıncaya kadar
kaynatılıp her gün iki bardak bir ay içilirse, müzmin baş ağrısını ve
sarayı geçirdiği tecrübe edilmiştir.

Bir avuç arpa, bir litre suda kabukları ayrılıncaya kadar kaynatılır.
Cam sürahiye süzülür. Bekletilip ılıklaşınca üzerine bir limon
sıkılır. Balla tatlandırılıp içilir yarım baş ağrısına iyi gelir.

Anason çayı içmek, ıhlamur, kiraz sapı çayını içmek, reyhan çayını
içmek, kekik suyu içmek, iki gram karabiberi 3 çay kaşığı tarçınla
içmek, bir bardak kaynar suya 4-10 gr. kimyon koyup demleyerek içmek
de baş ağrılarına iyi gelir.

06 August 2009

İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri

2008 Sağlık Uygulama Tebliği'nin 24.3.3. numaralı maddesinde 'İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri' sayılmıştır. Buna göre hastalardan hiçbir ilave ücret alınmayacak olan bu işlemler;

1) Acil servislerde sunulan sağlık hizmetleri ile acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,

2) Yoğun bakım hizmetleri,

3) Yanık tedavisi hizmetleri,

4) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),

5) Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,

6) Organ, doku ve hücre nakilleri,

7) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,

8) Diyaliz tedavileri,

9) Kardiyovasküler cerrahi işlemleri,

bedellerinden ilave ücret alınamaz."

03 August 2009

OMUZ AĞRILARI

Omuz ağrısı nedir?
Omuz, vücudun en hareketli eklemidir. Gelişmiş hareket kabiliyeti için kas ve bağlarla desteklenir ancak kemik desteği zayıftır. Bu nedenle çok kolay zedelenebilir ve kolaylıkla etrafını saran kas ve bağlarda ağrıya yol açabilecek yaralanmalar olabilir. Bu ağrılar bazen geçicidir ama çoğunlukla uzun sürer ve zamanla omuz hareketlerinde kısıtlanmaya neden olur.

Sebepleri nelerdir?
Omuz ağrılarının en sık rastlanan sebepleri; kas, ligament, bursa ve tendonlardan kaynaklanan sebeplerdir. Omuz ağrılarının çok daha nadir görülen diğer nedenleri tümörler, enfeksiyonlar ve sinir hasarları ile ilgili problemlerdir.

•Sıkışma (İmpingement):
Omuz ekleminin hemen üzerinde bulunan kas ve tendonlar, kürek ve köprücük kemiklerinin birleştiği alanda sıkışabilir ve zaman içinde hareketlerle zedelenebilir, hatta yırtılabilir.

•Tendinit:
Tendon, kasları kemiğe tutturan kordon şeklinde bir yapıdır. Tendinit ise bu tendonların zorlanması ve yıpranmasıdır. Tendinit bazen yukarıda açıklanan sıkışma sonucu tendonların zedelenmesi ile kronik tendinit, bazen de kuvvetli bir zorlanmayla akut tendinit şeklinde oluşur. Hatta bazen tendonda yırtılmalar olabilir.

•Bursit:
Tendonların hareket ederken kemiğe sürtünerek zedelenmelerini azaltan içi sıvı dolu keselere bursa adı verilir. Bu keselerin yine tendinit oluşturan sebeplerle zedelenmesi ve koruyucu özelliklerini kaybetmelerine bursit adı verilir.

•İnstabilite:
Omuz bazen herhangi bir sebeple normal hareket sınırlarının ötesinde hareket eder. Bu bazen ani bir zorlanmayla oluşur bazen de omzu yerinde tutan bağların zayıflamasıyla oluşur. Bunun sonucunda omuz çıkıkları oluşur ve bu da ağrı ve hareket güçlüğü yaratır. Özellikle sporcularda, baş üstünde yapılan aktivitelerde omuz ağrısı bu nedenle görülebilir.

•Artritler:
Bazı romatizmal hastalıkların seyri sırasında omuz eklemi tutulabilir ve omuzda ağrının yanı sıra hareket kısıtlılığı, şişme gibi belirtiler verebilir.

Ne zaman doktora başvurulmalıdır?
Omuz ağrıları bazen hafif seyreder ve birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir.

Ancak;
•48 saatten fazla süren ağrılarda
•Çok şiddetli ağrılarda
•Ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı olduğunda
•Kol, boyun ya da sırta doğru yayılan ağrılarda ve ağrılara eşlik eden uyuşma ya da hissizlik durumunda vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır.

Nasıl teşhis konur?
Öncelikle hastanın şikayetleri dinlenmeli ve iyi bir fizik muayene yapılmalıdır. Daha sonra elde edilen bulgular doğrultusunda kemik yapılarını değerlendirmek için röntgen ya da bilgisayarlı tomografi; yumuşak dokuları değerlendirmek için MR, gerekirse EMG testi yapılabilir. Bütün bunların yeterince fikir veremediği durumlarda omuz artroskopisi yapılabilir.

Nasıl tedavi edilir?
Tedavide istirahat, fizik tedavi ve egzersiz tedavisi ile ağrı oluşturacak günlük işleri düzenlemek önemlidir. Bitkisel ve özel yağlarla masaj uygulamaları başarılı sonuçlar vermektedır. Ağrı kesici ilaçların yanında bazen de omuz içine kortizon enjeksiyonları yapılabilir. Bütün bu tedavilerle düzelmeyen hastalarda (yaklaşık %10 oranında) cerrahi tedavi gerekebilir.

BAGISIKLIK SISTEMI RAHATSIZLIKLARINDA D VITAMIN EKSIKLIGI

Bende MS hastası olduğum için bu yazıyı ilgili arkadaşlarınıuzla paylaşmanızı öneririm. Asagida isimleri yazili BagisIklik Sistemi Rahatsizliklarinda D vitaminmi eksikliği çok önemli. Özellikle yazının sonu önemli.

*rheumatoid arthritis ROMATIZMAL EKLEM ILTIHABI

*psoriatic arthritis SEDEF KAYNAKLI EKLEM ILTIHABI

*psoriasis, SEDEF

*osteoporosis, KEMIK ERIMESI

*cancers (prostate, colon, breast, myelodysplasia, leukemia, head and neck squamous cell carcinoma, and basal cell carcinoma) MUHTELIF KANSER TURLERI

*systemic lupus erythematosus, LUPUS

*type I diabetes TIP 1 DIABET

*multiple sclerosis MS

D vitamini hakkinda wikiperia isimli ansiklopedide yer alan bilgilere asagidaki linkten ulasabilirsiniz. Bu bilgiler en son olarak 18 Temmuz 2009 da guncellestirilmis ve 83 adet uluslarari bilimsel makale Referans olarak kullanilmis.

http://en.wikipedia.org/wiki/Vitamin_D

1. D vitaminin BagisIilik Sistemine ait hucrelerinin D reseptorlerine yapisarak, dogustan gelen ve sonradan kazanilan bagisiklik sisteminin tum elamanlari uzerinde etkili oldugu, hucrelerin cogalmasini ve hucrelerin farklilasmasini engelleyerek Bagisiklik sistemini duzenleyici, gelistirici ve baskilayici etki olusturdugu,

2. Bagisiklik sisteminin ilk koruyucu kademesi olan dokular icindeki macrophages larin icinde, patojenleri (zararli istilacilari) yok etme sistemi olan phagocytic aktiviteyi ve diger reaksiyonlari arttirardigi, (bu suretle tehtit daha ilk mevzide yok edildiginden bagisiklik sisteminin ana ve guclu elamalari devreye girmeden tehdit yok edilmektedir.)

3. Bagisiklik sistemi hucrelerinde bulunan Vitamin D Reseptorlerinin Vitamin D ile baglanmasinin tahrip edici T hucrelerini bastirip, duzenleyici T hucrelerini arttirdigi, ayrica bagisiklik sisteminin yok edci Cytokin uretimini limitledigi, Patojenleri yakalayip Bagisiklik Sistemine tanitan Dendritic hucrelerinin buyumesini, degismesini ve yer degistirmesini engelledigi ve Dendritic hucreler tarafindan baslatilan T hucde aktivitesini durdurdugu,

4. BagisIilik sistemi hucrelerinin uzerinde bulunan Vitamin D reseptorlerinin D vitamini veya baska sentetik maddelerle kilitlenmesi isleminin, tum Bagisiklik Sistemi Dengesizliginden kaynaklanan rahatsizliklarin tedavisinde kullanildigi, (Bunlar; rheumatoid arthritis, psoriatic arthritis, psoriasis, actinic keratosis, osteoporosis, cancers (prostate, colon, breast, myelodysplasia, leukemia, head and neck squamous cell carcinoma, and basal cell carcinoma), systemic lupus erythematosus, type I diabetes central nervous systems diseases multiple sclerosis)

5. 2006 yilinda yayinlanan Amerikan Tip Birligi dergisindeki bir bilgiye gore Vitamin D eksikligi ile MS arisinda baglanti tespit edildigi, bunun Vitamin D nin BagisIklik Sistemini bastirici (supressant) etkisinden kaynaklandigi,



6. Daha sonraki arastirmalarda ise; BAGISIKLIK SISTEMININ DOST VE DUSMAN HUCRELERI AYIRT ETMESINI SAGLAYAN HLA-DRB1*1501 NUMARALI histocompatibility ISIMLI GENI D VITAMINININ AKTIVE ETTIGI TESPIT EDILDIGINDEN, OZELLIKLE GENETIK OLARAK MS'E YATKIN KISILERIN D VITAMININE IHTIYACI OLDUGU,

yazmaktadir.

Beslenme Uzmani Sn. Prof.Dr.Ahmet Aydinâ'in MS ve Beslenme konulu yazisina bakarsaniz, MS'e maruz arkadaslarin ilk olarak D vitaminin kontrol edilmesi gerektigini belirtmektedir. Anilan Profesorumuzun tedavi icin de belirledigi protokollerin icinde de Balik Yagi ve D vitamini bulunmaktadir.

Bildiginiz gibi Vucut D vitamini 2 yoldan elde etmektedir. Birincisi Guneslenme yoluyla, ikincisi Beslenme yoluyla. Besinlerden sadece yagli derin su baliklari D vitamini icermektedir.

Dokumanlar, hem guneslenmeyen hem de balik yemeyenlerin D vitamini eksikligine maruz kalma ihtimalinin cok cok yuksek oldugunu belirtmektedir.

Kalsiyumun bagirsaklardan emilmesi icin de D vitamini gerekmektedir. Kalsiyumun vucuda bir cok yarari arasinda; Doku icerisine yerleserek Patojenlere karsi ilk bariyeri olusturmasi, beyin tabakalarinin arasindaki haberlesmede kullanilmasi gibi Basisiklik Sistemi ile ilgili yararlar da bulunmaktadir.

Amerikalilar D vitaminin onemini fark etmisler ve halen satilan tum sutlerin icine, her bir bardak sutte 100 I.U. olacak sekilde D vitamini koyuyorlarmis.

0-50 arasindaki yas gurubunun gunde 200 I.U.

51-70 arisindaki yas grubunun gunde 400 I.U.

70 yasinin uzerindeki insanlarin ise gunde 600 I.U. D vitamini almalarini onerilmektidir.

D vitamin eksikliginin cok yaygin oldugu, bunun nedeninin ise insanlarin eskisi gibi guneste dolasmamamalari, cogunlukla ofislerde ve kapali yerlerde calismalari oldugu belirtilmektedir.

Gunesten yeterince D vitamini almak icin haftanin 3 gunu, 45'er dakika sureyle ve vucudun %30 nun ciplak olarak guneslenilmesi gerektigi degisik kitaplarda belirtilmektedir.

Deniz kenarinda yasamamıza ragmen ben ve esim bile yukarda belirtilen miktarda guneslenmiyoruz. Ben balik da sevmem.

Kutuplarda ve ekvator kusaginda yasayanlarda Bagisiklik Sistem Dengesizligi hastalliklari son derece az gozukuyormus. Bir dusunursek; Kutuplarda balik yememek gibi bir ihtimal yok, Ekvator kusaginda ise gunesten sakinmak gibi bir ihtimal yok.

Sonuc olarak; Bagisiklik sistemi duzensizliginden kaynaklanan rahatsizliklari olan arkadaslarin D vitamin seviyeleri kontrol ettirmeleri ve eksikse tamamlatmalari cok cok yararli olabilir. Bir bakarsiniz vucudunuzda D vitamini eksiktir ve tamamlamaya basladiginizda gun ve gun iyilesirsiniz.

22 July 2009

Uykunuzu getirecek 10 yiyecek - Zaman Online

Geceleri uyumakta zorlanıyor musunuz ya da gecenin bir yarısı uykunuz mu kaçıyor?

Özellikle akşam yemeğinde bazı yiyecekler tüketerek gece boyunca deliksiz bir uyku çekebilirsiniz. İşte Foxnews'te yayınlanan haberde, uyumanıza yardımcı olan 10 yiyecek:

1. Kulağa garip gelebilir, ancak akşamları kıvırcık salata yemek daha iyi uyumanıza yardım ediyor. Salatadaki sütlü bitki özü lactucine diye bilinen afyon içeriyor. Bu madde uyku ve gevşeme sağlıyor.

2. Bir fincan çay rahatlatıcı olabilir, ancak 8 saatlik kesintisiz bir uyku çekmek istiyorsanız, en iyi seçenek papatya çayı olmalı. Papatya çayı doğal bir yatıştırıcıdır ve asabi tansiyonu düşüren etkisi bulunuyor.

3. Çay içmek istemiyorsanız, yeşil sebzelerde bulunan mineral magnezyum, kasları ve sinirleri gevşetmeye yardım ediyor. Öözellikle, brokoli, brüksel lahanası, kıvırcık lahana, hindiba gibi sebzeler rahatlatıcı etkiye sahip.

4. Bayramlarda ve özel günlerde kurulan ziyafet sofrasından sonra kendimizi yorgun hissetmemizin sebebi, triptofandır. Özellikle, et, tavuk, balık ve hindi etinde bulunan triptofan isimli amino asit, serotonin üretimini destekliyoryor, bu da vücudun gevşemesine ve uykusuzluk sorunlarıyla baş etmenize yardımcı oluyor.

5. Sebze sevmiyorsanız, alternatif olarak triptofan içeren diğer bir yiyecek olan muzu deneyebilirsiniz.

6. Akşam yemeğinizde karabuğday, kinoa (gluten içermeyen bir tür tahıl), darı, arpa ve tatlı papates gibi karbonhidrat içeren yiyeceklerden bir karma hazırlayın. Karbonhidrat insülinin serbest kalmasını sağlar, bu da triptofanın beyne iletilmesi için gereklidir.

7. Yulaf unu, sadece kahvaltı için değildir. Akşam yemeğinde de bir kase yemeği deneyin. Buğdayın yatıştırıcı ve sinir onarıcı özellikleri bulunuyor. Bu da iyi bir gece uykusu çekmenize yardımcı olur.

8. Çalışmalar, balın doğal uyku yardımı olduğunu gösteriyor. Balın içindeki oreksin isimli doğal içerik beynin kendini kapatıp dinlenmesine yardımcı oluyor.

9. Niasin bakımından zengin olan yiyecekler de uyku için faydalıdır. Çünkü, bu yiyecekler de serotonin sentezi içeriyor. Niasin bakımından zengin olan yiyecekler arasında yumurta, balık, tavuk, soya fasulyesi, bezelye ve çemen bulunuyor.

10. Somon, uskumru, sardalye, ringa ve alabalık gibi yağlı balıklar, iyi bir uykuya yardımcıdır. Akşam yemeğinde tabağınızı bu yiyeceklerle doldurarak, kesintisiz bir gece uykusu uyuyabilirsiniz.