19 October 2006

Diyet yaparken nelere dikkat etmeli!

Sık sık, azar azar beslenmek metabolizmayi hizlandirdigi gibi, yavas yemeyi de saglar. Ac kalmak ve ogun atlamak, bir sonraki ogunde hem hizli hem de fazla yemek yenilmesine neden olur.

Kilo fazlasi olanlar genelde ogun atlayarak, hicbir sey yemeyerek sonuc almaya calisir. Boyle bir davranis, vucudu acliktan olme panigine surukler ve `kitlik'' moduna gecen metabolizma yavaslar, yag yakmak yerine tuketilen her besini yag seklinde depolama yoluna gider. Bu nedenle basta kahvalti olmak uzere asla ogun atlanmamasi ve 2.5 - 3 saatlik araliklarla beslenilmesi gerekir.', 'Dunya Saglik Orgutu''nun 2000 yili saglik raporunda sismanlik, "vucutta fazla miktarda yag birikmesi sonucu ortaya cikan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir saglik sorunu" olarak tanimlaniyor. Asiri besin alimi, yetersiz fiziksel aktivite, kalitim, noroendokrin etmenler, psIkolojik sorunlar, cinsiyet, egitim duzeyi, evlilik, dogum sayisi, sigarayi birakma, alkol kullanimi gibi faktorlere bagli olarak gelisen sismanlik tek basina oldugu gibi komplikasyonlari ile de yasam suresini kisaltan ve yasam kalitesini dusuren ciddi bir hastalik.

Komplikasyonlari arasinda ilk akla gelenler: Kalp-damar hastaliklari, hipertansiyon, seker hastaligi, bazi kanser turleri, solunum rahatsizliklari, karaciger yaglanmasi, safra kesesi hastaliklari, eklem hastaliklari, adet duzensizlikleri, kisirlik...
seklinde siralanabilir.

Cagimizin bu onemli saglik sorununu cozmek icin ne yapmaliyiz? Her gun gazete, dergi, televizyon, internet gibi kitle iletisim araclarinda onlarca "sok diyetler" ile karsilasiyoruz. Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka "kisiye ozel" olarak hazirlanmali. Cunku herkesin metabolizmasi farkliliklar gosterir, tipki parmak izi gibi. Ote yandan kilo fazlasi olanlar genelde ac kalarak, ogun atlayarak, hicbir sey yemeyerek sonuc almaya calisir.
Boylesi bir davranis, vucudu acliktan olme panigine surukler ve "kitlik" moduna gecen metabolizma yavaslar, yag yakmak yerine tuketilen her besini yag seklinde depolama yoluna gider. Buna karsilik sIk sIk, azar azar beslenmek metabolizmayi hizlandirdigi gibi, yavas yemeyi de saglar.

Ac kalmak ve ogun atlamak, bir sonraki ogunde hem hizli hem de fazla yemek yenilmesine neden olur. O nedenle basta kahvalti olmak uzere asla ogun atlanmamali, 2.5 - 3 saatlik araliklarla beslenilmelidir.

Kati margarin, tereyagi, kaymak, krema, mayonez, cipsler, soslar, kuruyemisler gibi enerji degeri yuksek, ote yandan hicbir besleyici degeri olmayan yagli yiyeceklerden, kizartma ve kavurma islemlerinden olabildigince kacinmakta yarar var. Seker ve seker iceren besinler (bal, recel, pekmez, hazir meyve sulari, gazli icecekler, tatlilar vs) kana tamamen ve hizla karisirlar.

Pankreastan salinan insulin hormonu ile kan sekeri duser ve tekrar tatli yeme istegi dogar. Dolayisiyla seker ve seker iceren besinler kan sekerinde ani dalgalanmalara yol acarlar. Halbuki seker tadindan vazgecemeyenler icin uretilen, seker yerine kullanilabilen, ayni tadi verebilen, saglik acisindan sakincasi bulunmayan, dusuk kalorili veya kalori icermeyen yapay tatlandiricilar ile kan sekerindeki dalgalanmalari ve tatli istegini ortadan kaldirmak mumkun olabilir.

Suyun; alinan besinlerin sindiriminden, metabolik atiklarin disari atilmasina kadar her asamada cok onemli gorevleri bulunur. Bu nedenle gunluk sivi tuketimi arttirilmak gerekir. Katkisiz, en iyi cozucu su oldugu icin gunde 8-10 bardak su icilmesi tavsiye edilir.

Diyet yaparken cay, kahve, bitki ve meyve caylarini sekersiz ya da en azindan yapay tatlandiricilar ile gazli iceceklerin de light olanlarini tercih edin.

Ayrica posali yani lifli besinlerin tuketimi arttirin. Posali besinler kan sekerini, kan basincini (tansiyonu) ve kan kolesterolunu istenilen seviyede tutmaya yardimci olur. Midede, su ile birlikte hacimlerinin 20 kati kadar siserler; tokluk, doygunluk hissi saglarlar. Ayrica diskilama sayisini ve sIkligini arttirirlar.

Kabizlik sIkayeti varsa ortadan kalkar, boylelikle kilo vermeye de yardimci olurlar. Kalin bagirsak kanserinden koruyucu etkileri de mevcuttur. Bu yuzden haftada 2-3 kere kurubaklagil yemegi yenilmesi onerilir. Bugday ekmegi yerine kepek, cavdar, yulaf ekmegini; pirinc yerine de bulguru tercih etmeniz onerilir. Hatta pirinc, makarna, eriste ve unun da kepekli olanlarini kullanmak daha saglikli olur.
Sebze ve meyveler de posa icerir. Ancak posalari kabuk ve kabuga yakin yerlerde bulundugu icin, soyulmadan yenilebilenleri iyi bir sekilde yikadiktan sonra kabuklari ile tuketmek her zaman icin daha yararli olur.

Diyete ilave olarak mutlaka spor da yapilmasi gerekir. Dunya Saglik Orgutu en cok tempolu yuruyusu oneriyor. Bunun disinda; cok hafif tempoda kosma, bisIklete binme, yuzme, tenis, aerobik ve jimnastik tarzi kalbi calistiran sporlar yapilmasi da uygun goruluyor. Sporu asla odev olarak gormeyin. Unutmayin amac; metabolizma hizini dusurmemek, kilo verirken bir noktada agirligin sabit kalmasini onlemek, verilen kilolarin kalici olmasini saglamak ve en onemlisi saglikli yasama adim atmaktir. Sonucta "1 saat" dedigimiz gunun sadece % 4''udur.

Zeytinyağı

Son yıllarda yapılan araştırmalar, zeytinin yalnızca lezzetli bir besin değil, bunun yanında önemli bir sağlık kaynağı olduğunu da ortaya koymuştur*.

Zeytinin yanı sıra DOĞAL OLARAK ELDE EDİLEN zeytinin yağı da önemli bir besin kaynağıdır .*

Kalp ve Damar Sağlığına Faydalı Olması', 'Zeytin ve zeytinyağ içinde bulunan yağ asitlerinin çoğu tekli doymamış yağdır. Tekli doymamış yağlar kolesterol içermezler. Bundan dolayı zeytinyağ kandaki kolesterol oranını yükseltmemekte, tam tersine kontrol altında tutmaktadır . Zeytinyağ ayrıca vücut için zaruri olan (EFA: essential fatty asit) omega-6 yağ asidi (linoleik asit) içermektedir. Bu özelliğiyle sağlık örgütleri, (Dünya Sağlık Örgütü/WHO) damar sertliği, şeker hastalığı oranlarının yüksek olduğu toplumlarda kullanılan yağların içindeki yağ asidinin en az %30''unun omega-6 yağ asidi (linoleik asit) olmasını önermektedirler ki, bu da zeytinin değerini büyük ölçüde artırmaktadır.

Bu konuda yapılan çalışmalar, 1 hafta boyunca her gün 25 mililitre -yaklaşık 2 yemek kaşığı- doğal zeytinyağı tüketen insanların daha az LDL (kötü
kolesterol) ve daha yüksek antioksidan seviyeleri gösterdiklerini ortaya çıkarmıştır. Antioksidanlar, "serbest radikaller" denilen vücudumuzdaki zararlı maddeleri etkisiz hale getirmeleri ve hücrenin tahrip edilmesini engellemeleri bakımından son derece önemli maddelerdir. Ayrıca zeytinyağı kullanımının kolesterol seviyelerini düşürdüğü ve kalp hastalıklarını önlediği pek çok araştırma ile de tasdik edilmiştir.

Zeytinyağı, kanda dolaşan LDL adlı zararlı kolesterol düzeyini düşürdüğü, aynı zamanda HDL adlı faydalı kolesterol düzeyini ise yükselttiği için kalp ve damar hastalarına ilaç olarak tavsiye edilmektedir. Yüksek oranda kalp ve damar hastalıkları vakalarına rastlanan ülkelerde çoğunlukla yüksek kolesterol düzeyine sahip doymuş yağlar tüketilmektedir .

Bunun yanı sıra zeytinyağı, vücutta bulunan omega-6 yağ asidinin omega-3 yağ asidine oranını da bozmamaktadır. Omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin vücuda belli bir oranda alınması çok önemlidir. Çünkü bu oranlardaki dengesizlik durumunda kalple, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar ve kanser de dahil olmak üzere birçok hastalığın ilerlemesi söz konusu olmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı pek çok insan zeytinyağı ile sağlık bulmaktadır. Amerikan Kalp Topluluğu, kalp hastalığı riskini azaltmak için yüksek tekli doymamış yağ diyetlerinin, %30 düşük yağlı diyete bir alternatif olabileceğini ileri sürmektedir.

Kanser Önleyici Olması

*The Archives of Internal Medicine*''de yayınlanan bir çalışma, yüksek oranda tekli doymamış yağ tüketen kadınların göğüs kanserine yakalanma riskinin daha az olduğunu göstermiştir. New York''ta Buffalo Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ayrı bir çalışmada ise, zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir yağ olan B-sitosterol''ün, prostat kanseri hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiği belirtilmiştir.

Araştırmacılar B-sitosterol''ün, hücrelerin bölünmemesi emrini veren hücre içi haberleşme sistemini güçlendirdiği, böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır.

Oxford Üniversitesi''ndeki doktorlar tarafından yürütülen son araştırmada da, zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu bulunmuştur. Doktorlar zeytinyağının, bağırsak kanserlerinin başlamasını engellemek için midedeki asitle tepkimeye girdiğini keşfetmişlerdir. Oxford araştırmacıları aynı zamanda zeytinyağının safra asiti miktarını azaltarak ve DAO (diamin oksidaz adlı enzim) seviyesini yükselterek, anormal hücre artışına ve kansere karşı koruyucu olduğunu keşfetmişlerdir.

Artriti (eklem enfeksiyonu) Önlemesi

Araştırmacıların raporlarına göre bol miktarda zeytinyağı ve pişmiş sebze yiyen insanların eklemlerdeki kronik enfoksiyonel bir hastalık olan romatizmal artrit geçirme riskleri azalabilmektedir.

Kemik Gelişimine Yardımcı Olması

Zeytinyağının içerdiği E, A, D, ve K vitaminleri, çocukların ve erişkinlerin kemik gelişimine yardımcı olması, kalsiyumu sabitleyerek kemikleri güçlendirmesi bakımından oldukça önemlidir. Aynı zamanda yaşlılara da özellikle tavsiye edilmektedir, çünkü sindirimi kolaydır ve minerallerle vitaminlerin vücutta kullanılmasına yardımcı olur. Ayrıca kemik mineralizasyonunu (minerallerin kemiklerde çökmesi) harekete geçirerek kalsiyum kaybını engeller.Kemikler organizmanın mineral yapılarının deposunu oluşturur ve kemiklerde mineral birikimi olmadığı takdirde kemik yumuşaması gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu bakımdan zeytinyağının, iskelet yapısı üzerinde çok olumlu katkısı vardır.

Yaşlanmayı Önlemesi

Zeytinyağının içerdiği vitaminler, hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için, yaşlılık tedavisinde de kullanılır, cildi besler ve korurlar. Besinler bedenimizde enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler ortaya çıkar. Zeytinyağı, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle zararlı maddelerin tahribatını önler, hücrelerimizi yeniler, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirir. Zeytinyağı aynı zamanda vücudumuzda hücreleri tahrip eden, yaşlandıran "serbest radikal"leri baskılayan E vitamini açısından da zengindir.

Çocukların Gelişimine Katkısı

Zeytin ve zeytinyağı, içinde bulunan linoleik asitten (omega-6 yağ asidi) ötürü yeni doğmuş bebekler, gelişim çağındaki çocuklar için son derece faydalı bir besindir. Linoleik asitin eksikliği, bebekteki gelişimin yavaşlamasına ve birtakım deri rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur.

Zeytinyağı, vücudumuzdaki zararlı maddelerin tahribatını önleyen antioksidan elementleri ve insan için büyük önem taşıyan yağ asitleri içerir. Bunlar da hormonlara destek olur ve hücre zarının oluşumuna yardımcı olurlar.

Zeytinyağı, insan sütündeki yağ asidi oranına benzer, dengeli bir çoklu doymamış bileşime sahiptir. İnsan vücudu tarafından elde edilemeyen, aynı zamanda vücut için vazgeçilmez önemi olan bu temel yağlı asitleri açısından, zeytinyağı yeterli bir kaynaktır. Bu faktörler zeytinyağını, yeni doğmuş bebekler için oldukça faydalı kılmaktadır.

Doğum öncesi ve sonrasında bebek beyninin ve sinir sisteminin doğal gelişimine katkıda bulunmasından dolayı uzmanlarca, annelere önerilen tek yağ, yine zeytinyağıdır. Anne sütüne yakın miktarda linoleik asit içermekle beraber yağsız inek sütüne zeytinyağı katıldığında anne sütü kadar doğal bir besin kaynağı özelliği kazanır.

Tansiyon Düşürücü Etkisi:

*The Archives of Internal Medicine* dergisinin 27 Mart 2000 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışma, zeytinyağının yüksek tansiyona olumlu etkisini bir kez daha vurgulamaktadır. Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmaktadır.

İster sıcak, ister soğuk olarak tüketilsin, zeytinyağı mide asitini azaltarak mideyi gastrit ve ülser gibi hastalıklara karşı korur. Bunun yanı sıra safra salgısını harekete geçirerek, en mükemmel hale gelmesini sağlar.

Safra kesesinin boşalma işlemini düzenler ve safra taşı riskini azaltır.

Ayrıca içindeki klor sayesinde de karaciğerin çalışmasına yardımcı olur ve böylece vücudun atıklardan kurtulmasını kolaylaştırır. Bunların yanı sıra beyin atardamarlarının sağlığına da olumlu etkisi vardır.

Zeytinyağı, tüm bu özellikleri dolayısıyla son yıllarda uzmanların oldukça dikkatini çekmektedir Uzmanların yorumlarından bir kısmı şöyledir:

Sağlık ve beslenme konusunda önde gelen otoritelerden biri, CNN''in ödüllü muhabiri, *The Food Pharmacy *(Besin Eczanesi) ve *Food-Your Miracle Medicine *(Yiyecekler-Mucizevi İlaçlarınız) kitaplarının yazarı ve aynı zamanda uluslararası bir köşe yazarı olan Jean Carper:

Yeni İtalyan araştırması zeytinyağının, LDL kolesterolünün atardamarları tıkama özelliği de dahil olmak üzere bazı hastalık süreçleriyle savaşan antioksidanlar içerdiğini bulmuştur.

Diyetisyen ve beslenme uzmanı Pat Baird:

Zeytinyağının çok yönlülüğü... onun beden sağlığına olan faydası hakkında daha öğreneceğimiz çok şey var.

Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Epidemiyoloji Bölümü başkanı Dr. Dimitrios Trichopoulos:

Amerikalı kadınlar doymuş yağların yerine daha fazla zeytinyağı tüketmiş olsalardı göğüs kanseri riskinde %50 kadar azalma gerçekleşebilirdi.

... Zeytinyağı bazı habis tümör türlerine karşı koruyucu bir etkiye sahiptir: prostat, göğüs, kolon, pullu hücre ve yemek borusu tümörleri.

Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi''nden D. Peck:

Zeytinyağının farelerdeki bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıkarılmıştır...

Milano Eczacılık Fakültesi''nden Bruno Berra:

... natürel sızma zeytinyağının küçük polar bileşenleri LDL''nin oksidasyona olan direncini belirgin şekilde artırır.

II. Federico Üniversitesi Dahiliye ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü''nden A. A. Rivellese ve G. Riccardi, M. Mancini:

Zeytinyağı insülin direncini engeller ve kandaki glikozun daha iyi kontrolünü sağlar.

Seconda Universita degli Studi di Napoli, Facolta di Medicina e Chirurgia, Patrizia Galletti:

Zeytinyağı polifenollerinin besin olarak alımı, reaktif oksijen metabolitlerle ilgili olan hastalıkların riskini azaltabilir -mide ve bağırsakla ilgili bazı hastalıklar ve damarların tıkanması gibi. Zeytinyağı hidroksitirosolu insan eritrositlerini oksidatif tehlikeye karşı korur.

Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu''ndan Frank Sacks:

Zeytinyağı açısından zengin bir diyet, aşırı şişmanlığı kontrol altına almada ve tedavi etmede düşük yağlı bir diyetten daha etkilidir. Ayrıca daha uzun süreli kilo kaybına neden olur ve kiloyu korumak daha kolaydır...

*Görüldüğü gibi bugün birçok bilim adamı zeytinyağını esas alan beslenme modelinin en ideal şekil olduğunu düşünmektedir. Bu özelliklerinden dolayı günlük beslenme programında her öğünde bulunması gereken en temel besinler, zeytin ve zeytinyağı olarak belirtilmektedir. Allah''ın pek çok ayette dikkat çektiği zeytin bitkisinin faydaları, tıp bilgisinin artmasıyla paralel olarak keşfedilmiştir.

16 October 2006

Meyveler

Elma

Ona kısaca meyvelerin sağlık pınarı veya meyvelerin kraliçesi diyebiliriz. Günde 1 - 2 elma yemek sağlık açısından oldukça yararlı.

Besin değeri: Bol miktarda C vitamini ve potasyumun yanı sıra elmada daha birçok yararlı besin değeri bulunuyor. Bunların başında organik asitler, eterik yağlar ve petkin geliyor. Petkin vücudu toksinlerden arındırır, kolesterolü düşürür ve şekeri dengede tutar. İçerdiği maddeler bakterilerin vücudunuzu etkilemesini önler.

Önerimiz: Elmayı daima kabuğuyla yiyin. Çünkü vitamin ve değerli maddeler kabuğun altındaki kısımda bulunuyor.

Portakal

Portakal için 'tanrıların armağanı' denir. Bu iddianın gerçeklik payı çok büyük. Çünkü yüksek miktarda beta karoten ve C vitamini içeren portakal, enfeksiyonlara karşı mükemmel bir koruma sağlıyor.
Ayrıca portakalın beyaz etinde ve kabuğunun altında kanser ve kalp krizi riskini azaltan maddeler bulunuyor.

Besin değeri: C vitamini ve selenyum açısından çok zengin olan portakal, stres ve ateşli hastalıklara iyi geliyor.

Önerimiz: Sıvıyağ veya margarin sürülmüş ekmek eşliğinde tüketin.
Böylece vitaminin vücut tarafından alımı kolaylaşır.

Üzüm

İster meyvesini tüketin ister suyunu, üzüm daima sağlık açısından yararlı ve bol bol tüketilmesi gereken bir meyve.

Besin değeri: Potasyum, demir ve bol miktarda magnezyum içerir. Bu maddeler fiziksel ve ruhsal açıdan enerji verir.

Önerimiz: Üzümleri sıcak suyla iyice yıkayın. Ancak bu şekilde üzerine yapışan tarım ilaçlarından arındırabilirsiniz

Mango

Sarı ve turuncu arasında değişen bu hoş kokulu meyvenin tadına en çok olgunken varabilirsiniz. Mümkün olduğunca çiğ olarak tüketin.

Besin değeri: C vitamini, Provitamin A ve B vitamininin tüm türlerini içerir. B vitaminleri sinirler, cilt ve saçlar için çok yararlıdır.

Önerimiz: Buzdolabında saklamayın. Oda sıcaklığında olgunlaşmasını bekleyin.


Limon

Limon asidi yönünden zengin olan bu meyve, hazmı kolaylaştırır.
Olgunlaşmış limonun suyu ise kalbi güçlendirir.

Besin değeri:C vitamini, magnezyum ve bakır içerir. Soğukalgınlığı ve strese karşı birebirdir.

Önerimiz: C vitamini oranı daha yüksek olduğundan iyice sararmış olan limonları almayı tercih edin.

Sebzeler:

Brokoli

Kansere iyi geldiği bilinen 10 sebze türü arasında birinci sırada brokoli bulunuyor. Bolca potasyum ve az miktarda sodyum içerdiğinden kalp ve böbrek hastalıklarına da iyi geliyor.

Besin değeri: Potasyum, demir, karoten ve kalsiyum içerir. Kemikleri ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Önerimiz: Sapları ile birlikte tüketin. Saplarında bağışıklık sistemini güçlendiren selenyum bulunuyor.

Domates

Kalorisi düşüktür. Vücudun fazla suyu atmasını sağlar ve tansiyonu düşürür. Uzmanlar, romatizmadan şikayetçi olanlara günde bir bardak domates suyu içmelerini tavsiye ediyor.

Besin değeri: Domateste anti oksidan etkisi gösteren A, C ve E vitamini bulunuyor. Strese iyi geldiği biliniyor. Ayrıca bol miktarda vitamin içerdiğinden kanseri önlediği de öne sürülüyor.

Önerimiz: Domatesle aynı oranda besin değerine sahip olduğundan bol miktarda ketçap da tüketebilirsiniz.

Enginar

İster haşlanmış olarak ister soslu veya sossuz; damak zevkine düşkün olanların ilacı enginar her türlü yenebiliyor. İçerdiği en önemli madde olan Cynara scolymus dalağın ve metabolizmanın daha iyi çalışmasını sağlıyor.

Ayrıca enginar kolesterolü de düşürüyor.

Besin değeri: Cynara scolymus ve beta karoten. Romatizma, gut, obezite, yüksek kolesterol ve mide asidi gibi metabolizma rahatsızlıklarında olumlu etkileri var. Ayrıca mideyi de rahatlatıyor.

Önerimiz: Mideniz yağ hazmetmekte zorlanıyorsa, enginar yemeyi deneyin.

Kırmızı pancar Alternatif tıbba bakılacak olursa, kırmızı pancar mucizeler yaratıyor. Özellikle kırmızı pancar suyunun kansere karşı bire bir olduğu ileri sürülüyor. Bunun nedeni ise, vucüdu kanserden koruyan önemli maddeler içermesi.

Besin değeri: Folik asit, potasyum, mangan ve magnezyum. Ayrıca içeriğindeki demir ve bakır, kan yapımını destekliyor. Özellikle doğurganlık çağında bulunan kadınlar için önemli. Çünkü bu çağlarda folik asit eksikliği görülebiliyor.

Önerimiz: Besin değerini yitirmemesi için taze olarak tüketin.

Sarmısak

Yararlı asitlerin üretilmesini destekleyen sarmısağın faydalarını saymakla bitiremeyen Amerikalı uzmanlar, ona "mucizevi ilaç"ismini vermişler.

Besin değeri: Eterik bir asit olan alisin ve selenyum. Kan dolaşımını destekler ve dezenfekte edici özelliği vardır.

Önerimiz: Sarmısağı çok fazla pişirmeyin. Hafif sarı bir renge dönüşmesi uygundur. Aksi halde acı bir tat alır.

Baharatlar:


Zencefil

Hindistan ve Çin'de uzun süredir tedavi amaçlı kullanılıyor.

Besin değeri: Eterik yağlar içeriyor. Mide bulantısı ve özellikle hazımsızlık sorunlarına iyi geliyor.

Önerimiz: Zayıflatıcı özelliği vardır. Taze zencefili dilimleyip sıcak suda 7 dakika demlenmesini sağlayın. Ardından çay olarak tüketin.

Tarçın

Tarihe mal olmuş güzel kadınların aşk iksiri arasında mutlaka tarçın yer alırdı. Bu kadınlardan biri de Kleopatra. Anason, karabiber ve Hintcevizinin yanı sıra tarçın kullanmayı da ihmal etmezdi.

Besin değeri: Eterik yağlar. İştahsızlık, mide, karın ağrıları ve hazımsızlığa karşı iyi geldiği biliniyor.

Önerimiz: Ruh halini olumlu etkilediğinden kadınlara regl döneminden bir hafta önce tarçın tüketmeleri tavsiye ediliyor. Örneğin yulaf ezmesini tarçınla tüketebilirsiniz

Balık:

Somon balığı

Ne yazık ki günümüzde tatlı suda doğup sonra denizde yaşayan ve üremek için tekrar tatlı suya dönen yabani somon balığı bulunmuyor.
Bunun yerine suni olarak üretilen somon balığı sunuluyor.

Besin değeri: D, B6 ve B12 vitamini, iyot ve potasyum içeriyor.
Somon balığı bol miktarda yağ içerdiği halde, yüksek orandaki Omega
3 yağ asidi kanı sulandırıyor.

Önerimiz: Haftada 1 - 2 kez balık yiyin.

Yağ:

Zeytinyağı

Asırlardır bir sağlık kaynağı olarak kabul gören saf zeytinyağının kalp krizi riskini azalttığı ve kanseri önlediği biliniyor.

Besin değeri: Basit doymamış yağ asitleri ve bitkisel maddeler.
Kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığına karşı korur.

Önerimiz: Sızma zeytinyağı vücut tarafından daha iyi değerlendirilir ve kan dolaşımını kolaylaştırır. Bundan dolayı sızma zeytinyağı tüketmeyi tercih edin.

Süt ürünleri:

Yoğurt

Kolay hazmedilir ve kalorisi düşüktür. 100 gr yoğurtta yüzde 1,5 yağ ve 44 kalori bulunuyor. Süt asidi, özellikle albümin hazmını kolaylaştırıyor.

Besin değeri: Albümin, kalsiyum ve A vitamini.Yoğurt bileşimi sayesinde hazmı destekliyor ve dengeliyor.

Önerimiz: Süt asidi bakterileri eklenmiş yoğurt türlerini her gün tüketmek bağırsakları güçlendirir.

Çerez:

Badem

Kadınlara özgü bir çerez olarak tanımlanıyor. Bunun nedeni ise; bademin hamileler için bir güç kaynağı olması ve kadınlara has bel ağrılarına çok iyi gelmesi. Bademin aynı zamanda cildi güzelleştirici etkisi de bulunuyor.

Besin değeri: E, B2 vitamini, magnezyum, kalsiyum ve mangan. Beden ve zihin yorgunluğunu gideriyor.

Önerimiz: Akşamdan bir bardak süte 5 adet badem atıp sabaha kadar bekletin. Sabah bademi tüketin. Mutlaka çok iyi çiğneyin. Aksi halde hazmedilmeden vücuttan tekrar atılır.

Kabak çekirdeği

Kabak çekirdeğini kavrulmuş veya kavrulmamış olarak temin edebilirsiniz.
Bilimsel açıdan etkisi henüz tam olarak kanıtlanmadıysa da, kabak çekirdeği özellikle erkekler için biyolojik bir mucize olarak görülüyor.

Besin değeri: Albümin, magnezyum, çinko ve E vitamini. Prostat üzerinde olumlu etkileri olduğu gibi, aynı zamanda idrar yollarına da iyi geliyor.

Önerimiz: Cips yerine bunu çıtlatmayı deneyin.